Yönetmen Danny Boyle, 28 Yıl Sonra (28 Years Later) filminde bazı sahneleri çekmek için toplamda 20 iPhone’dan oluşan özel donanımlar kullandıklarını açıkladı. Film ekibi, bu iPhone’ları üç ayrı kuleye yerleştirerek çekimlerde kullandı. Böylece farklı açılardan ve dinamik kamera hareketleriyle sahnelere canlılık kattılar.

İlk film olan 28 Gün Sonra (28 Days Later) dijital video kameralarla çekilmişti ve ev yapımı, samimi bir atmosfer yaratıyordu. Boyle, o dönem ev video kameralarının yaygın olduğunu ve kıyamet anında insanların böyle kameralarla anı kaydedeceği fikrinden yola çıktıklarını belirtmişti. Günümüzde ise bu işlevi akıllı telefonlar üstleniyor.

Filmde üç farklı iPhone kule sistemi kullanıldı: Biri 8, biri 10, diğeri ise tam 20 iPhone ile donatılmıştı. Boyle, özellikle 20 kameranın kullanıldığı bir sahnenin olduğunu ve izleyicilerin bunu fark edeceğini söyledi. Bu sistem, “basically a poor man’s bullet time” olarak tanımlanıyor – yani zamanın yavaşlatıldığı veya dondurulduğu çoklu kamera efektlerine benziyor. Matrix filmindeki Neo’nun mermilerden ağır çekimde kaçtığı sahne gibi düşünebilirsiniz.

Kamera donanımının teknik ayrıntıları

28 years

20 iPhone’lu donanım, vinçlere veya kameranın rahat hareket edeceği bebek arabası gibi aparatlar üzerine monte edilebiliyor. Bu sayede 180 dereceye kadar geniş bir görüş açısı elde edilebiliyor. Montaj aşamasında ise yönetmen, her iPhone’un çektiği görüntüler arasında özgürce geçiş yapabiliyor; böylece sahnenin farklı perspektiflerini istediği gibi seçebiliyor.

Özellikle şiddet sahnelerinde bu çoklu kamera sistemi kullanılarak sahnenin izleyiciyi içine çekmesi sağlanıyor. Boyle, izleyicilerin sahneyi klasik bir resim gibi uzaktan gözlemlemek yerine, adeta aksiyonun tam ortasında olduklarını hissetmelerini amaçladıklarını söylüyor.

Filmde kullanılan diğer teknolojiler

iPhone’lara ek olarak, geniş ve etkileyici bir görüntü sunmak için dronlar, oyunculara bağlı küçük kameralar ve hatta çiftlik hayvanlarına takılan kameralar kullanıldı. Film, 2.76:1 geniş ekran formatında çekildi; bu oran seyircide ekran boyunca devam eden bir gerilim ve rahatsızlık hissi yaratmayı hedefledi. Böylece, ekrandaki potansiyel tehlikeleri yakalamak için sürekli etrafa dikkat etmek zorunda kalınıyor.