Tuşlu Telefonlar Geri mi Dönüyor? TCL onetouch 4022s İnceleme
Devamlı akıllı telefonunuza gelen uygulama bildirimlerinden, sosyal medyadan ve e-postalardan sıkıldınız mı? O zaman bir dijital detoksa ihtiyacınız var. İşte bunun için güzel bir seçenek; 2000’lerden günümüze ışınlanan TCL onetouch 4022s incelemesi!
Evet, akıllı telefonlar artık elimizden düşmüyor, ancak son zamanlarda tüm dünyada beklenmedik bir dönüş yaşanıyor. Öyle ki tuşlu telefonlar yeniden popülerlik kazanmaya başlamış durumda. Belki şaşıracaksınız ama özellikle Z kuşağı arasında, tuşlu telefonlara olan ilgi giderek artıyor. Elbette bizde pek fazla değil belki ancak yurt dışından bu tip haberleri alıyoruz.
Son verilere göre, Amerika Birleşik Devletleri’nde akıllı telefon satışları düşüşteyken tuşlu telefon satışları yükselişe geçmiş durumda. Hatta Avustralya’da akıllı telefonlar cep telefonu pazarının sadece küçük bir bölümünü oluşturuyor.
Akıllı telefon pazarı artık belli bir doygunluğa ulaştı. Cihazların artan fiyatları ve yüksek enflasyon oranları da dahil pek çok neden bu eğilime katkıda bulunuyor. Tabii bunların dışında başka önemli sebepler de var.
Araştırmalar gösteriyor ki, insanlar artık akıllı telefon bağımlılığının anksiyete, stres ve sosyal izolasyon gibi olumsuz etkilerinin farkında ve bu yüzden biraz da olsa dijital detoks yapmak istiyor. Hal böyle olunca insanların sadece arama ve SMS’le ulaşılabilir olmak istemesi çok haklı bir sebep.
Eğer siz de tam olarak böyle bir düşünce içindeyseniz, akıllı telefonlardan yakayı kurtarmak istiyorsanız veya tuşlu telefonlardan yeni nesil telefonlara henüz geçiş yapamayan anne – babanız için yeni bir cihaz bakıyorsanız, TCL’in yeni piyasaya sürdüğü TCL onetouch 4022s tam olarak bunun için var.
TCL onetouch 4022, görünüşü ve çalışma şekliyle tam olarak eskiden kullandığımız telefonlarla eş değer diyebiliriz. Arama yapıyorsunuz, SMS gönderiyorsunuz, sosyal medya yok, uygulama yok, pil ömrü çok uzun ve pek tabii ki kullanımı çok basit. Koyu gri plastik kasası, tek ele rahatça sığan boyutu, 1’den 9’a kadar sıralanmış tuşları, günümüz akıllı telefonlarından bir hayli küçük ekranıyla nostaljik havayı yaşatmayı başarıyor.
Telefonun çevresine baktığımızda; sağda ses tuşları, üstte el feneri için bir ışık, alt kısımda ise 3.5 mm’lik ses jakı ve şarj girişi yer alıyor. Ancak TCL bu kısımda telefonu biraz modernize etmiş. Zira şarj girişi Tip-C’den oluşuyor. Yalnız kutudan çıkan şarj aletinin kablosunun eski telefonlardaki gibi adaptörle birleşik olduğunu belirtelim. Yani kablo zarar görürse yenisini almak zorundasınız.
Kutu demişken, telefonun kutusundan bir de şarj standı çıkıyor. Stant, kablosuz ev telefonlarında kullandığımız stantlarla birebir aynı, sadece daha küçük boyutlarda. Standın arkasında da bir Tip-C portu bulunuyor. Buraya kabloyu taktıktan sonra prize veya USB’ye bağlayıp, telefonu standa yerleştirerek kolayca şarj edebiliyorsunuz. Yani cihazı isterseniz bir nevi ev telefonu olarak da kullanabiliyorsunuz.
Telefonun arkasını çevirdiğimizde, sol tarafta bir hoparlör ızgarası, ortada VGA çözünürlüğünde bir kamera, sağda ise bir SOS butonu görüyoruz. Hoparlörden başlarsak, ses seviyesi yeterli. Elbette günümüz telefonları kadar yüksek bir ses çıkarmıyor, ancak dışarıdayken duyulabilecek düzeyde. Kamera ise dediğimiz gibi VGA çözünürlüğünde. Her ne kadar kaliteli bir görüntü sunmasa da bazı şeyleri akılda tutmak için görüntülü bir not defteri olarak kullanılabilir. Bu arada kamera, 176×144 çözünürlüğünde 30 fps video kaydı da yapabiliyor; elbette günümüz telefon teknolojisiyle kıyaslanamaz ancak video kaydı yapabiliyorsunuz.
Yorum gönder