TechCrunch tarafından ortaya çıkarılan resmi belgelere göre, ABD Patent ve Marka Ofisi (USPTO), Tesla’nın “Robotaxi” terimini ticari marka olarak tescil ettirme girişimini reddetti. Gerekçe oldukça net: “Robotaxi” ifadesi, çok genel bir terim olarak değerlendirilirken, hali hazırda başka şirketler tarafından da yaygın biçimde kullanılıyor.

Bu durum, Tesla’nın markalaşma stratejisi açısından önemli bir engel teşkil ediyor. USPTO’nun kararında özellikle üzerinde durulan konu, “Robotaxi”nin yalnızca açıklayıcı bir kavram olması. Kurum, bu terimin sektörde otonom sürüş teknolojisiyle çalışan ticari araçları tanımlamak için zaten uzun süredir kullanıldığını ve belirli bir markayı işaret edecek ayırt edici nitelikte olmadığını belirtti.

Özellikle Waymo ve Amazon’un yan kuruluşu Zoox gibi firmaların, kendi otonom araç çözümleri için robotaxi kelimesini kullanmaları, Tesla’nın bu terimi tescil ettirmesini daha da zorlaştırıyor. USPTO’ya göre bu durum, Tesla’nın robotaxi terimi üzerinde münhasır hak talep etmesini geçersiz kılıyor.

Başvuru kapsamı ve diğer markalaşma girişimleri

Red kararının verildiği ticari marka başvurusu, “kara taşıtları; elektrikli araçlar; otomobiller ve bunların yapısal parçaları” gibi kapsamlı bir ürün yelpazesini içeriyordu. Ancak Tesla’nın yalnızca Robotaxi değil, bu hizmetle ilişkili diğer isimler için de benzer zorluklarla karşı karşıya olduğu anlaşılıyor.

TechCrunch’ın bildirdiğine göre Tesla, “Robobus” gibi alternatif adlar için de başvurularda bulundu. Ancak bu başvuruların nasıl sonuçlanacağı şimdilik belirsizliğini koruyor. Öte yandan, Tesla’nın otonom robotaksi hizmetinde kullanılacak aracına verdiği “Cybercab” adıyla ilgili markalaşma süreci de sorunsuz ilerlemiyor gibi görünüyor.

Tesla, Ekim 2024’te düzenlenen ve “We, Robot” adı verilen etkinlikte, robotaksi projesinin genel hatlarını kamuoyuna sundu. Etkinliğin merkezinde, direksiyonu ve pedalları olmayan, tamamen otonom bir elektrikli araç olan Cybercab yer aldı. Aracın, yolculuklar arasında şarj olabilmek için endüktif şarj teknolojisini kullanacağı açıklandı. Bu sistem, kablosuz enerji aktarımı sayesinde araçların fiziksel bağlantıya gerek duymadan şarj olmasını sağlıyor.

Etkinlikte ayrıca, çok yolculu taşıma konsepti olarak geliştirilen Robobus da tanıtılmıştı ve Tesla’nın insansı robot projesi Optimus hakkında yeni görüntüler paylaşılmıştı. Bu gelişmeler, Tesla’nın yalnızca otomobil üretiminde değil, aynı zamanda otonom taşıma sistemleri ve robotik alanlarında da kapsamlı bir vizyon geliştirmeye çalıştığını gösteriyor.

Ticari marka mücadelesi, Tesla’nın yol haritasını etkileyebilir mi?

Tesla’nın Robotaxi markasını tescil ettirme çabası şimdilik başarısız olmuş görünüyor. USPTO’nun verdiği bu karar, şirketin pazarlama stratejilerini ve hizmet isimlendirmelerini yeniden gözden geçirmesine neden olabilir. Ancak bu süreç aynı zamanda, teknoloji şirketlerinin genel tanımlayıcı terimlerle markalaşma çabasının sınırlarını da gözler önüne seriyor.

Şimdi gözler, Tesla’nın bu karara nasıl yanıt vereceğinde ve Cybercab ya da Robobus gibi alternatif isimlerin ticari marka statüsü kazanıp kazanamayacağında. Açık olan şu ki, otonom taşıma teknolojileri yalnızca mühendislik değil, aynı zamanda isim hakkı ve marka yönetimi konusunda da ciddi rekabet alanları yaratıyor.