Windows 11 için ek bir güvenlik yazılımına ihtiyacınız var mı?
Windows 11 ile birlikte gelen Windows Güvenliği araçları ne kadar yeterli? Windows 11 kullanıcıları, harici bir güvenlik yazılımı kullanmalı mı? Gelin birlikte bakalım…
Windows 10’un ömrünün sonuna hızla yaklaşıyoruz ve 14 Ekim 2025 itibarıyla bu işletim sistemi için güvenlik ve diğer güncellemeler sona erecek. Bu durum, kullanıcıları Windows 11’e geçmeye teşvik ederken, yeni bir işletim sistemine geçişle birlikte güvenlik soruları da gündeme geliyor: Windows Defender yeterli mi, yoksa ek önlemler almak mı gerekiyor?
Windows 10’un kullanım süresinin bitmesiyle birlikte, bu işletim sistemi için kritik güvenlik güncellemeleri yayınlanmayacak. Bu da kullanıcıların eski sürümde kalması durumunda siber tehditlere daha açık hale gelmesine yol açabilir. Dünyanın en yaygın işletim sistemi olan Windows, doğal olarak siber saldırganların en çok hedef aldığı platformlardan biri. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri, 2017 yılında gerçekleşen WannaCry fidye yazılımı saldırısı oldu. Microsoft, bu tehdidi durdurmak için bir güncelleme yayınlamış olsa da, bazı kullanıcıların güncellemeleri kapalı tutması veya desteklenmeyen sistemleri kullanmaya devam etmesi saldırının etkisini artırdı. Bu tür olaylar, güncel bir işletim sistemi kullanmanın önemini net bir şekilde ortaya koyuyor.
Windows 11’e geçiş, sadece yeni özelliklere erişim sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda uzun vadeli bir güvenlik avantajı da sunuyor. Windows 11’in, selefi Windows 10 gibi, en azından önümüzdeki on yıl boyunca güncellemeler alması bekleniyor. Bu da yeni işletim sistemine geçişi bir zorunluluktan öte, akıllı bir tercih haline getiriyor.
Birçok kullanıcı, siber saldırılar söz konusu olduğunda kendilerini hedef alınmayacak kadar önemsiz görse de, bu büyük bir yanılgı. Siber suçlular, bilgisayarları sadece veri çalmak için değil, aynı zamanda başka saldırılar düzenlemek için de kullanabilir. Örneğin, farkında olmadan bilgisayarınız bir botnet ağına katılarak işletmelere yönelik saldırılar için kullanılabilir. Sosyal medya hesaplarınız ele geçirilip yanlış bilgi kampanyalarına veya kötü amaçlı yazılımların yayılmasına hizmet edebilir.
Bu nedenle, sadece bireysel kullanıcılar değil, küçük ölçekli işletmeler ve aileler de internet güvenliğini bir öncelik haline getirmeli.
Peki ama Windows Güvenlik yeterli mi?
Windows 11 ile birlikte varsayılan olarak sunulan Windows Güvenlik, bağımsız testlerde genellikle yüksek puanlar alıyor. Örneğin, Şubat 2025’te yapılan AV-TEST sonuçlarına göre, son dört haftada keşfedilen tehditlerin tamamını başarıyla tespit etti. Ancak, bu araç bazı ek güvenlik özelliklerinden yoksun.
Windows Güvenlik kötü amaçlı yazılımlara karşı etkili olsa da VPN, ebeveyn kontrolü veya şifre yöneticisi gibi ek güvenlik araçları sunmuyor. Bu da bazı kullanıcılar için yeterli olmayabilir. Özellikle çevrim içi güvenliğinizi daha fazla artırmak istiyorsanız, kapsamlı özellikler sunan ücretli güvenlik hizmetlerini değerlendirmeniz faydalı olabilir.
Güvenliğiniz yalnızca Windows bilgisayarınızla sınırlı değil. Siber suçlular için internet üzerindeki her hesap bir hedef olabilir. Şifre yöneticileri, VPN hizmetleri ve birden fazla cihazı koruyabilen güvenlik çözümleri, hem bireysel hem de ailelerin dijital güvenliğini artırabilir. Eğer farklı cihazlardan hesaplarınıza erişiyorsanız, bu cihazların korunması da kritik bir önem taşıyor.
Windows 11’e geçiş, sadece yeni özelliklere erişmek değil, aynı zamanda gelecekteki siber tehditlerden korunmak için bir adım atmak anlamına geliyor. Windows Güvenlik, temel düzeyde yeterli bir güvenlik sağlasa da, kapsamlı bir koruma için daha ileri düzey hizmetleri değerlendirmek, bireysel ve kurumsal kullanıcılar için daha iyi bir tercih olabilir.
KAYNAK : www.chip.com.tr
Yorum gönder