Yıllar süren geliştirme sürecinin ardından Tron: Ares sonunda dijital evrenden çıkıp beyaz perdeye taşındı. Film, kurgusal bir siber evrende geçen yeni bir bilim kurgu hikâyesiyle günümüz teknolojik gelişmelerine eleştirel bir bakış sunuyor.

Eleştirmenler, yapımı klişe senaryosu ve yüzeysel karakterleri nedeniyle sert bir şekilde eleştirse de, orta jenerik sahnesi olası bir devam filminin sinyalini veriyor. Peki, kötü başlayan bu maceranın ardından Tron 4 gerçekten gelecek mi?

Filmin yönetmeni Joachim Rønning, bu soruya temkinli yaklaşıyor:

“Her şey insanların izleyip izlemeyeceğine bağlı,” diyor.

Rønning ve yapımcı ekibi, Tron evreninin geleceği hakkında da bazı ipuçları veriyor.

Orta jenerik sahnesi ne anlatıyor?

tron ares
Disney

⚠️ Spoiler Uyarısı: Tron: Ares’i izlemediyseniz bu bölüm bazı detaylar içerebilir.

Filmi izleyenler, jenerik sonrası sahnede Evan Peters’ın canlandırdığı Julian Dillinger karakterine dair önemli bir detay fark etmiş olabilir. Dillinger Systems’ın CEO’su olan karakter, tutuklanmamak için Dillinger Grid adlı dijital alana ışınlanıyor ve burada tıpkı 1982 yapımı ilk filmdeki kötü karakter Sark’ınkine benzeyen bir ışık zırhı giyiyor.

Bu detay, Disney’in hikâyeyi genişletebileceği yeni bir yönü işaret ediyor. Ancak şimdilik hiçbir şey resmen doğrulanmadı. Üstelik olası bir devam filmi, Tron: Ares’in bıraktığı yerden devam etmek zorunda da değil.

Tron: Ares nasıl doğdu?

Aslında Tron: Ares’in senaryosu, iptal edilen Tron: Ascension projesinden uyarlanmış. O proje, Tron: Legacy’nin doğrudan devamı olarak planlanmıştı. Yönetmen Rønning’e göre, bu eski taslaktaki bir karakter Jared Leto’nun ilgisini çekmiş:

“Jared [Leto] o karakteri gördü ve ‘Bu rolü oynamak istiyorum, eğer Ares ana karakter olursa bana haber verin,’ dedi. Bu filmde burada olmamızın en büyük nedeni o.”

Tron evreni gelecekte nereye gidebilir?

tron ares
Walt Disney Studios

Rønning, Tron serisinin özünü şöyle özetliyor:

“Tron, her zaman geleceğe kısa bir bakış atmakla ilgilidir.”

Yapımcı Sean Bailey de serinin üç temel dayanağını açıklıyor:

  • Geleceğe dair bir vizyon sunmak,

  • Teknolojik yenilik getirmek,

  • İnsan-teknoloji ilişkisini sorgulamak.

1982’deki ilk Tron, ev bilgisayarlarının yükselişini öngörmüştü. Tron: Legacy, internet çağındaki yapay zekânın potansiyeline odaklanmıştı. Tron: Ares ise, bir yapay zekânın fiziksel dünyada var olma mücadelesini anlatıyor — ki bu, tam da günümüzün tartıştığı konu.

İlginçtir ki, senaryo ChatGPT gibi araçların ortaya çıkışından önce yazılmış olsa da, filmdeki yapay zekâ, 3D baskı ve fiziksel cihazlara entegre dijital varlıklar gibi kavramlar bugün artık gerçeğe dönüşmeye başladı.

Yapımcı Justin Springer bu konuda şunları söylüyor:

“Senaryoyu ilk yazdığımızda bazı fikirler hayal gibiydi ama son birkaç yılda birçoğu gerçeğe dönüştü. Yapay zekânın gelecekte hayatımızdaki rolü giderek büyüyor.”

Olası bir Tron 4, insanların ve makinelerin bir arada yaşama yollarını –tıpkı I, Robot filminde olduğu gibi– veya Ready Player One benzeri dijital evrenlerde insan kimliğinin bulanıklaşmasını işleyebilir.

Tron: Ares ekibi devam filmi hakkında ne diyor?

tron ares
Disney

Filmin yaratıcı ekibi, bir devam filmi ihtimalini tamamen dışlamıyor.

Yapımcı Sean Bailey bu konuda şöyle konuşuyor:

“Hayranlar için bazı sürprizler ve olasılıklar ekledik ama önceliğimiz bu filmi hakkıyla sunmaktı.”

Yönetmen Rønning ise daha gizemli bir ifade kullanıyor:

“Her şey izleyici ilgisine bağlı. Bazı detaylarla eğlenmek istedim. Eğer şanslıysak, bu yolculuk devam edecek.”