Tüm dünyada yüz binlerce insanın hayatını tehdit eden kalp hastalıklarında, tedavi yaklaşımlarını kökten değiştirebilecek büyük bir keşif yapıldı. Bilim insanları, normalde yenilenme yeteneğini doğumdan sonra kaybeden insan kalbinin, aslında kendi hasarlı hücrelerini onaracak gizli bir potansiyele sahip olduğunu buldu.

Bir kişi kalp krizi geçirdiğinde veya kalp yetmezliği yaşadığında, hayati kalp kası hücreleri, yani kardiyomiyositler kaybolur ve yetişkin bir kalp bu hücreleri geri kazanamaz. Bu durum, hastaların ilaçlara, implant cihazlarına, ameliyata ya da son çare olarak nakle bağımlı kalması anlamına gelir.

Ancak New York’taki Mount Sinai’deki Icahn Tıp Fakültesi’nden uzmanlar, doğumdan kısa bir süre sonra kapanan bir genin “yeniden aktive edilerek” yeni ve işlevsel kalp hücreleri üretebileceğini keşfetti. Bu, vücudun semptomları yönetmekten ziyade, kalbi gerçekten onarmaya odaklanan bir tedavi paradigmasına geçiş yapması anlamına geliyor.

Mount Sinai’deki kardiyovasküler rejeneratif tıp direktörü Dr. Hina Chaudhry, “Kalp hastalıkları dünya çapında önde gelen ölüm nedenidir, ancak yetişkin insan kalp kası hücreleri doğumdan sonra bölünmeyi durdurur” diyor. Ekip, on yıldan uzun bir süre önce aynı tekniğin domuzlarda işe yaradığını kanıtlamıştı, ancak şimdi ilk kez orta yaşlı yetişkin insan kalp hücrelerinde başarı göstererek bu alanda önemli bir eşiği aştı.

Uykudaki geni uyandırmak: Cyclin A2’nin gücü

Bu devrim niteliğindeki teknik, hamilelik sırasında kalp hücrelerinin bölünmesi ve büyümesi için gerekli olan ve doğal olarak oluşan Cyclin A2 (CCNA2) adı verilen bir genin gücünden yararlanıyor. Ancak bu önemli genin doğumdan kısa bir süre sonra devre dışı kalması, yetişkin kalp hücrelerinin hasar gördüklerinde kendilerini onaramamaları anlamına geliyor.

Araştırma ekibi, 21, 41 ve 55 yaşlarındaki donör organlarından alınan kalp kası hücrelerine, zararsız bir virüs kullanarak CCNA2 geninin aktif bir versiyonunu enjekte etti. Sonuçlar inanılmazdı; özellikle iki yaşlı hastadan alınan hücrelerde, kalp hücrelerinin yeniden bölündüğü ve ortaya çıkan yeni hücrelerin normal, sağlıklı kalp hücreleri gibi davrandığı gözlemlendi.

Daha detaylı analizler, CCNA2’nin kalp hücrelerinin belirli büyüme genlerini yeniden aktive etmesine yardımcı olduğunu ve böylece hücreleri kısa süreliğine de olsa “saati geri çevirerek” kalbi onarmaya ikna ettiğini gösterdi.

Dr. Chaudhry, bu keşfi “yaklaşık yirmi yıllık çalışmanın doruk noktası” olarak nitelendirdi. Chaudhry, “kalbin, uykuda olan hücre bölünme genlerini yeniden canlandırarak yenilenebileceği kavramına öncülük ettik ve şimdi bu vizyonu hastalara bir adım daha yaklaştırdık. Amacımız, kalp krizi veya kalp yetmezliği sonrasında kalbin kendini iyileştirmesini sağlayacak bir tedavi sunmak ve böylece nakil veya mekanik cihazlara olan ihtiyacı azaltmaktır” dedi.

Bu potansiyel yaşam kaynağı, kalp yetmezliğiyle yaşayan bir milyondan fazla ve her yıl kalp krizi geçiren yüz binlerce kişi için büyük bir umut vaat ediyor. Bir sonraki kritik adım, tedavinin kalp rahatsızlığı olan kişilerde klinik olarak test edilebilmesi için Amerika Gıda ve İlaç Dairesi’nden gerekli onayın alınması olacak.

Çalışmanın bulguları Regenerative Medicine dergisinde yayımlandı.