Biyolojik yaşını gerçek yaşından on yıl daha genç tuttuğunu iddia eden 48 yaşındaki teknoloji milyarderi Bryan Johnson, yıllar önce bıraktığı kafein konusundaki katı tutumunu yeniden değerlendiriyor. Johnson, sağlık rejimini iyileştirmek adına vazgeçtiği kahvenin, yeni bir bilimsel çalışmanın ışığında, aslında önemli bir “uzun ömür terapisi” aracı olabileceğini öne sürdü. Ancak söylediğine göre, bu faydadan yararlanmak için kahveyi ne zaman içtiğiniz çok kritik bir nokta.

Louisiana’daki Tulane Üniversitesi’nde yapılan ve 1999 – 2018 yılları arasında 40 binden fazla yetişkinin verilerini kullanan kapsamlı bir araştırma, kahve içenlerin herhangi bir nedene bağlı ölüm riskinin yüzde 16, kalp ve damar hastalığı riskinin ise yüzde 31 daha düşük olduğunu gösterdi. Ancak çalışmanın en çarpıcı sonucu, gün boyunca kahve içmenin bu riskleri aynı oranda azaltmadığıydı.

Johnson, kendi yayınladığı videoda, araştırmanın sabah saatlerinde kahve içmenin kalp sağlığına daha fazla fayda sağladığına dair kanıtlar sunduğunu vurguladı. Bilim insanları, bu durumun muhtemelen öğleden sonra veya akşam saatlerinde kafein tüketiminin uykuyu ve hormonları bozmasından kaynaklandığını düşünüyor.

Araştırmanın başyazarı Dr. Lu Qi, o dönemde yaptığı açıklamada, “Bulgularımız, sadece kahve içip içmediğinizin veya ne kadar içtiğinizin değil, kahveyi hangi saatte içtiğinizin de önemli olduğunu gösteriyor” demişti.

Kafeinin yarı ömrü ve uykunun önemi

Bryan Johnson, “Uzun ömür faydalarını kaçırıyor olabilirsiniz” diyerek, özellikle öğleden sonra uyanık kalmak için kahve tüketenlere önemli bir uyarıda bulunuyor. Johnson, bu durumu kafeinin vücuttaki yarı ömrü ile açıklıyor: “Kafeinin vücudunuzda beş ila altı saatlik bir yarı ömrü vardır. Yani saat 15:00’te içilen bir fincan kahve, saat 21:00’de vücudunuzda yarım fincan kahve bırakıyor. Sisteminizde kalan bu kafein, uykunuzu bozabilir. Ve eğer yeterince söylemediysem, uyku genel sağlığınız için yapabileceğiniz bir numaralı şey.

Johnson, eğer sabahları kahve içmek uykunuzu bölmüyorsa kafeinin metabolizma hızını artırabileceğini, damar fonksiyonlarını ve kan akışını iyileştirebileceğini belirtiyor. Uzun yaşam uzmanı, kahvede bulunan kafein ve polifenollerin, yani antioksidan görevi gören doğal bileşiklerin iltihabı azaltarak beyin hücrelerini koruyabileceğini söylüyor. Kahve, hücre hasarıyla savaşan 100’den fazla polifenol içeriyor. Bu maddeler aynı zamanda vücudun hasarlı hücreleri temizleme süreci olan otofajiyi de tetikleyebiliyor.

Johnson, kahvenin uzun ömür üzerindeki faydalarından yararlanmak isteyenlere şu tavsiyelerde bulundu: “Günün erken saatlerine odaklanın, öğleden sonralarının geç saatlerinden kaçının ve ayrıca şeker yüklemelerinden veya faydaları ortadan kaldıracak şeylerden kaçının.

…Ve karabiber

Johnson’ın sabah kahvesini günlük rutinine ekleyip eklemediği henüz bilinmiyor. Bu rutin, öğleden önce titizlikle zamanlanmış üç vegan öğün ve 100’den fazla takviye içeriyor. Johnson, daha önce de uzun yaşam planının bir parçası olarak, pahalı takviyeler yerine acı biberlerin daha uzun yaşamanın anahtarı olabileceğini açıklamıştı. 570 binden fazla kişi üzerinde yapılan bir araştırma, düzenli olarak acı biber tüketenlerin, kardiyovasküler ölüm oranında yüzde 26’ya ve genel ölüm riskinde yüzde 25’e varan düşüşler yaşadığını gösteriyordu.