Ticaret Bakanlığı, Kasım ayı boyunca hız kesmeden devam eden indirim kampanyalarına sıkı bir denetim getirdiğini duyurdu. Bakanlık, tüm reklam, tanıtım ve satış faaliyetlerinin titizlikle takip edileceğini belirterek, tüketiciyi yanıltıcı, gerçeğe aykırı veya aldatıcı uygulamalar tespit edildiğinde gerekli yaptırımların uygulanacağını açıkladı.

Bu yoğun reklam trafiğinin tüketicilerin sağlıklı karar verme sürecini zorlaştırdığına dikkat çeken Dijital Pazarlama Okulu Kurucusu Yasin Kaplan, tüketicileri uyararak gerçek indirimleri ayırt etmenin ve ileride pişmanlık yaratacak gereksiz alışverişlerden korunmanın yollarını anlattı. Özellikle çevrimiçi trafiğin zirve yaptığı bu dönemde, güvenilir satıcıları tespit etmek ve fırsat kılıfına gizlenmiş dolandırıcılık girişimlerine karşı dikkatli olmak büyük önem taşıyor.

Gerçek indirimi anlamanın üç yolu

Yasin Kaplan, her köşe başında “büyük kampanya” mesajlarının görüldüğü bu süreçte, tüketicilerin haklı olarak “gerçekten indirim var mı?” sorusunu sorduğunu ifade etti. Kaplan’a göre, indirimli görünen bir ürünün gerçekten avantajlı olup olmadığını anlamak için üç temel yöntem bulunuyor.

Öncelikle, tüketicilerin arama motorlarının alışveriş sekmelerini kullanarak aynı ürünü farklı platformlarda aratması ve kapsamlı bir fiyat kıyaslaması yapması gerekiyor. İkinci olarak, fiyat karşılaştırma sitelerinden yararlanarak ürünün farklı satıcılardaki güncel fiyat trendlerini görmek mümkün. Üçüncü ve en önemli kontrol noktası ise, birçok e-ticaret platformunun sunduğu son 30 günlük fiyat geçmişi özelliğini kullanmak. Bu özellik sayesinde tüketiciler, fiyatın gerçekten düştüğünü mü yoksa yapay olarak önce yükseltilip sonra mı indirime sunulduğunu kolayca anlayabiliyor.

Güvenli alışveriş için dijital kontroller şart

İndirim dönemlerinde artan çevrimiçi trafik, ne yazık ki dolandırıcılık girişimlerini de beraberinde getiriyor. Bu sebeple Yasin Kaplan, web sitesi güvenliğinin kritik derecede önemli olduğunu vurguluyor. Bir reklam bağlantısına tıklandığında açılan sayfanın adresinde mutlaka SSL sertifikası bulunmalı.

Kaplan, özellikle URL ve alan adı doğrulamasına dikkat çekiyor. “Markanın resmi alan adını kullanmayan, küçük yazım farklarıyla oluşturulmuş sitelere karşı dikkatli olunmalı” diyen Kaplan, gerçek markaların genellikle SSL sertifikası, güncel kullanıcı yorumları ve güven damgası gibi açık göstergelere sahip olduğunu belirtti. Mobil uygulamalar üzerinden alışveriş yapılıyorsa, uygulamanın yayıncısının gerçekten o marka olup olmadığının kontrol edilmesi gerekiyor, zira art niyetli kişiler orijinal markanın tasarımını birebir kopyalayarak sahte uygulamalar yayınlayabiliyor.

“Pişmanlık alışverişlerinden” kaçınmanın yolu: İhtiyaç odaklı olmak

Kaplan, tüketicilerin kampanya baskısı altında “duygusal alışveriş” yapma eğilimine karşı uyararak, bu uzun sürecek indirim fırsatlarında asıl kazancın bilinçli alışverişten geçtiğini ifade etti. Tüketicilerin anlık kararlar yerine listelerindeki ihtiyaç odaklı ürünlere yönelmesi ve “sadece bugün” gibi acele ettiren kampanya mesajlarına karşı dirençli olması gerekiyor. Son olarak, satın alma işleminden önce ürünle ilgili kullanıcı yorumlarını okumak, gerçek deneyimlere dayalı en güvenilir referansı sağladığı için atlanmaması gereken bir adım olarak öne çıkıyor.