Apple, son dönemde hem küresel mahkemelerde hem de Avrupa Birliği (AB) nezdinde ağır darbeler aldı. Şirketin yıllardır sürdürdüğü tekelci uygulamalar, AB’nin devreye girmesiyle tarihin tozlu sayfalarına karışmaya başlıyor.

AB’nin teknoloji devlerini hedef alan Dijital Piyasalar Yasası (DMA), Apple’ın kapalı ekosistemini sarsan ilk adım oldu. Mahkeme kararlarıyla birleşen bu düzenlemeler, şirketi “kullanıcıları sınırlandıran” politikaları terk etmeye zorladı. Artık AB ülkelerinde yaşayan iPhone kullanıcıları, yıllardır eleştirilen App Store tekelinden kurtulabiliyor. Üçüncü taraf uygulama mağazalarının önünün açılması, kullanıcılara daha uygun fiyatlı ve çeşitli seçenekler sunarken, geliştiriciler de Apple’ın yüksek komisyonlarından kurtulacak.

Varsayılan uygulamalar da artık özgür

Apple’ın en sert eleştirilen uygulamalarından biri de, kendi varsayılan yazılımlarını dayatmasıydı. AB’nin baskısıyla bu durum değişiyor. Kullanıcılar, iPhone’larında artık Google Haritalar, Waze veya Spotify gibi uygulamaları varsayılan olarak ayarlayabilecek. Hatta Siri’nin yerini, Google’ın Gemini’si veya OpenAI’nin ChatGPT’si alabilecek. Bu değişim, Apple’ın sesli asistan teknolojisindeki geri kalmışlığını da gözler önüne seriyor: Siri’nin sınırlı yetenekleri, rakiplerin yapay zeka devrimine ayak uyduramıyor…

Siri’nin “sohbet edebilen” basit bir araç olarak kalması, Apple’ı yapay zeka yarışında geri planda bıraktı. ChatGPT’nin Gelişmiş Ses Modu ve Gemini’nin entegre özellikleri, kullanıcıların beklentilerini kökten değiştirdi. AB düzenlemeleri sayesinde, Avrupalı kullanıcılar yakında bu asistanları varsayılan olarak kullanabilecek. Bu adım, Apple’ı Siri’yi yeniden tasarlamaya itecek mi? Şirketin, iOS 19’da yapay zeka hamlelerini hızlandıracağı iddiaları merakla bekleniyor.

AB’nin zorlamasıyla başlayan bu değişim, domino etkisi yaratabilir. Tüketici hakları savunucuları, diğer bölgelerde de benzer taleplerin artacağını öngörüyor. Özellikle Hindistan ve ABD’deki regülasyon çalışmaları, Apple’ın küresel stratejisini yeniden şekillendirebilir. Kullanıcılar artık “kapalı bahçe” modelinden sıkıldığını açıkça dile getirirken, teknoloji devinin eski politikaları sürdürmesi giderek zorlaşıyor.

Apple’ın tekelci uygulamalarına karşı AB’den gelen bu tarihi adım, yalnızca bir başlangıç. Değişim rüzgarları, şirketi kullanıcı odaklı yeniliklere yönlendirirken, piyasa dinamiklerini de hızla dönüştürüyor. Artık kullanıcıların tercih özgürlüğü, teknoloji devlerinin tekelci çıkarlarının önüne geçiyor.

Peki sizce bu özgürlük, Apple’ı yenilik yapmaya zorlayacak mı? Cevap, önümüzdeki aylarda gelecek hamlelerde saklı…