Küresel ekonomilerin en önemli gündem maddelerinden biri haline gelen dijital pazarlarda tekelleşmenin önlenmesi ve rekabetin tesisi, Birleşik Krallık’ta somut bir adımla karşılık buldu. Birleşik Krallık Rekabet Otoritesi (CMA), Apple ve Google’ın mobil işletim sistemleri, uygulama mağazaları ve tarayıcılar üzerindeki geniş hakimiyetine yönelik yeni kararlar aldı.

Bu düzenlemeler, Avrupa Birliği’nin Dijital Piyasalar Yasası (DMA) ile benzer hedefleri paylaşarak, büyük teknoloji şirketlerinin piyasadaki baskın konumunu sınırlamayı ve tüketicilere daha fazla seçenek sunmayı amaçlıyor.

Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emin Köksal, bu kararların küresel rekabet otoritesinin kararlılığını net bir şekilde gösterdiğini ifade etti. CMA, Apple ve Google’ı “Stratejik Pazar Statüsü”ne (SMS) tabi olarak belirledi ve bu platformlara yeni yükümlülükler getirdi. Köksal, bu adımın AB’nin DMA çerçevesinde “eşik bekçisi” (gatekeeper) olarak tanımladığı büyük teknoloji şirketlerine getirdiği kurallarla doğrudan paralellik gösterdiğini söylüyor. AB, bu kapsamda alternatif uygulama mağazalarına izin verme ve kullanıcılara tarayıcı ve arama motoru seçimi sunma gibi yükümlülükleri kararlılıkla uyguluyor.

Türkiye için yasal düzenleme çağrısı

Doç. Dr. Emin Köksal, Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği’ndeki bu gelişmeleri yakından takip etmenin Türkiye için de kritik önem taşıdığını vurguladı. Köksal’a göre, Türkiye’de 2022 yılından bu yana üzerinde çalışılan ve AB’nin DMA yaklaşımından esinlenen dijital pazarlara yönelik yasal düzenleme taslağının bir an önce yasalaşması, rekabetçi bir dijital ekosistem için temel bir gereklilik.

Taslak, önemli pazar gücüne sahip platformlara kendi içeriklerini önplana çıkartma yasağı, veri birleştirme kısıtlamaları ve alternatif uygulama mağazalarına izin verme gibi önleyici yükümlülükler getiriyor. Ayrıca, ihlal durumunda küresel cironun yüzde 10’una kadar ciddi cezalar öngörülüyor. Köksal, 5G gibi teknolojik atılımların, pazarların işleyişini düzenleyen modern bir yasal altyapı ile desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi. Bu sayede hem yerel girişimcilerin büyümesi için adil bir oyun alanı yaratılabileceği hem de tüketicilerin yenilikçi hizmetlere daha iyi koşullarda erişmesinin sağlanabileceği belirtiliyor.

5G altyapısı ve yasal düzenleme ilişkisi

Türkiye’de kısa süre önce yaklaşık 3 milyar dolarlık bir bedelle tamamlanan 5G ihalesine de değinen Emin Köksal, 2026 yılında hayata geçecek bu altyapının, akıllı fabrikalar, otonom araçlar ve telesağlık gibi alanlarda yeni fırsatlar yaratacağını ifade etti.

Ancak Köksal, teknolojik altyapıya yapılan yatırımın, bu altyapı üzerinde işleyecek pazarların adil ve rekabetçi bir yapıya kavuşturulmasıyla tamamlanması gerektiğini belirtti. Köksal, “Hızlı bir otoyol inşa etmek ne kadar önemliyse, o otoyolda belirli araçların tekelleşmesini önleyecek trafik kurallarını koymak da o kadar hayati. Aksi halde, güçlü altyapının getireceği faydalar sınırlı kalacak ve birkaç büyük platformun elinde yoğunlaşacak” diyerek yasal düzenlemenin önemini bir kez daha vurguladı.