Beş kanser türü alarm veriyor: Küresel yükselişin sebebi ne?
Meme, böbrek ve lösemi gibi obeziteyle bağlantılı beş kanser türü, hem genç hem de yaşlı yetişkinlerde yükselişte. Bu durum, tüm nüfusu etkileyen ortak bir risk faktörüne odaklanılması gerektiğini, aksi takdirde yanlış hedeflere yoğunlaşılacağını gösteriyor.
Bazı kanser türlerinin yaygınlığı, küresel çapta ve farklı yaş gruplarında beklenmedik bir şekilde artıyor. Yeni bir uluslararası araştırma, obeziteyle yakından bağlantılı kanser vakalarındaki artışın, daha önce odaklanıldığı gibi sadece gençlerle sınırlı olmadığını, hem genç hem de yaşlı yetişkinleri etkilediğini ortaya koydu. Bu durum, son yıllarda gözlemlenen kanser vakalarındaki yükselişin ardındaki risk faktörlerinin, toplumun genelini ilgilendiren ortak bir duruma işaret ettiğini gösteriyor.
İngiltere’deki bilim insanları, 2003-2017 yılları arasında Asya, Avrupa, Afrika, Amerika ve Avustralya’daki 42 ülkeden toplanan 15 yıllık kanser izleme verilerini analiz etti. Araştırmacılar, geçmiş çalışmaların gençler arasında artışa dikkat çektiği 13 kanser türüne odaklanarak, kanser eğilimlerine uluslararası ve yaşam boyu süren geniş bir perspektiften bakmayı amaçladı.
Yapılan analiz, incelenen ülkelerin çoğunda, 50 yaşın altındaki yetişkinlerde, tiroid, meme, kolorektal, böbrek, endometriyal kanser ve lösemi olmak üzere altı kanser türünde belirgin bir artış olduğunu tespit etti. Ancak en çarpıcı bulgulardan biri, bu kanser türlerinden beşinin (tiroid hariç) yaşlı yetişkinler arasında da benzer bir artış eğilimi göstermesiydi.
Tek istisna, genç yetişkinlerdeki artışın daha belirgin olduğu kolorektal kanserdi; yaşlı yetişkinlerde bu vakalardaki artış ülkelerin yalnızca yarısında görüldü ve oranı genellikle gençlere göre daha düşüktü.
Bulguların anlamı ve alınabilecek önlemler
Annals of Internal Medicine dergisinde yayımlanan bu sonuçlar, gençlerdeki kanser vakalarındaki artışın bir yanılsama olmadığı anlamına gelmese de, tabloyu oldukça karmaşıklaştırıyor. Eğer kanser vakaları tüm yaş grupları arasında artıyorsa, bu durum sadece genç yetişkinleri etkileyen özel bir çevresel faktörden ziyade, hemen herkeste ortak olan risk faktörlerinin sorumlu olduğunu öneriyor.
Bu bağlamda, hem genç hem de yaşlı yetişkinlerde artış gösteren kanser türlerinin hemen hepsinin, dünya genelinde giderek yaygınlaşan bir durum olan obezite ile güçlü bir şekilde bağlantılı olması, dikkatleri ortak risk faktörlerine çekiyor.
Bu bilgi, bilim insanları ve sağlık kuruluşları için kritik öneme sahip. Aksi takdirde, araştırmalar ve önleme çabaları sadece gençlerdeki artışı tersine çevirmeye odaklanabilirken, aslında tüm nüfusu etkileyen obezite gibi temel risk faktörleri gözden kaçırılabilirdi.
Öte yandan, kolorektal kanser eğilimlerindeki belirgin fark, gençlerin karşı karşıya kalabileceği farklı veya benzersiz sağlık risklerine (örneğin belirli gastrointestinal enfeksiyonlara daha fazla maruz kalma gibi) de işaret etmeye devam ediyor. Yazarlar, bu bulguların gelecekteki araştırmalara ve halk sağlığı kılavuzlarına önemli bilgiler sağlayacağını belirtiyor.



Yorum gönder