Günümüzde televizyon, monitör veya projektör gibi görüntüleme cihazlarına yüksek kaliteli video ve ses aktarımı söz konusu olduğunda iki ana bağlantı standardı öne çıkıyor: DisplayPort ve HDMI. Her ikisi de keskin görüntü ve temiz ses sunabilse de, geliştirilme amaçları ve sundukları özellikler birbirinden oldukça farklı. Birçok modern monitör her iki girişi de barındırırken, televizyonların çoğunlukla HDMI kullanması, hangi bağlantının sizin için daha mantıklı olduğunu anlamayı zorlaştırıyor.

Temelde DisplayPort, daha yüksek bant genişliği ve yenileme hızı desteği sayesinde özellikle PC kullanıcıları ve oyuncular düşünülerek tasarlanmıştır. Öte yandan HDMI, geniş uyumluluğu ve gelişmiş ses özellikleri (ARC, eARC, Dolby Audio) sayesinde ev sineması sistemlerinin ve oyun konsollarının vazgeçilmezi olmaya devam ediyor.

Ne yazık ki tek bir “en iyi” seçenek bulunmuyor. Seçiminiz, hangi cihazı bağladığınıza ve o cihazdan ne kadar performans beklediğinize bağlı olarak değişecektir. Şimdi gelin, hangi arayüzün hangi noktalarda öne çıktığını inceleyelim ve kurulumunuz için en doğru kararı vermenize yardımcı olalım.

HDMI: Geniş uyumluluk ve seste lider

HDMI, büyük elektronik üreticileri tarafından denetlenen bir standart olup, inanılmaz derecede yaygın durumda. TV’lerden oyun konsollarına, yayın kutularından dizüstü bilgisayarlara kadar neredeyse her yerde HDMI bağlantı noktalarını görebilirsiniz. Bu yaygınlık, onu çoğu ev sineması ve tak-çalıştır cihazı için varsayılan bağlantı noktası haline getirir.

Teknik açıdan bakıldığında, en güncel standart olan HDMI 2.1, 48 Gbps’ye kadar hem görüntü hem de ses taşıyabilir. Bu bant genişliği, saniyede 60 kare hızında 4K sinyal (yaklaşık 12 Gbps gerektirir) için fazlasıyla yeterlidir ve HDR video desteğiyle daha iyi renk ve kontrast sunar.

Ancak HDMI’ın gerçekten öne çıktığı alan, eARC (Gelişmiş Ses Dönüş Kanalı) özelliğidir. Bu, Dolby Atmos gibi yüksek kaliteli surround ses formatlarını, ekstra bir optik kabloya gerek kalmadan doğrudan televizyonunuzdan bir soundbar’a veya AV alıcısına göndermenizi sağlar. Bu da onu ev sineması meraklıları için ideal kılar.

DisplayPort: Oyuncular ve yüksek performans arayanlar için

DisplayPort, GPU ve ekran üreticilerinin liderliğindeki Video Elektronik Standartları Birliği (VESA) tarafından geliştirildi. Bu köken, onu televizyonlardan çok, üst düzey monitörler, özel grafik kartları gibi PC donanımlarında görmemizin ana sebebidir. Ayrıca, USB-C bağlantı noktalarına entegre edilerek (DisplayPort Alt Modu aracılığıyla) video iletimi sağlaması da bir diğer önemli avantajıdır.

DisplayPort, zorlu PC grafikleri düşünülerek tasarlandığı için, ham bant genişliğinde HDMI’ı geride bırakır. Mevcut standart olan DisplayPort 2.1, HDMI 2.1’in 1,5 katından fazla olan 80 Gbps bant genişliğini destekler. Bu kapasite, kullanıcıların 60 Hz’de 8K monitörler veya tek bir porttan birbirine bağlanmış birden fazla yüksek çözünürlüklü monitör gibi üst düzey kurulumlar oluşturmasına olanak tanır.

Çoğu kullanıcı için DisplayPort’un asıl faydası PC oyunlarında ortaya çıkar. Yüksek kare hızına (100 fps üzeri) odaklanan veya NVIDIA G-Sync ve AMD FreeSync gibi değişken yenileme hızı (VRR) teknolojilerini kullanan oyuncular için DisplayPort genellikle tercih edilen bağlantıdır. Çünkü özel “G-Sync Ultimate” HDMI donanımı gerektirmeden daha akıcı VRR performansı sunar.

Peki ama hangisi?

Kısacası, eğer temel amacınız 4K çözünürlükte film izlemek, standart bir TV’ye veya oyun konsoluna bağlantı yapmak ve gelişmiş ses özelliklerinden yararlanmaksa, HDMI 2.1 mükemmel bir seçenek olacaktır.

Ancak PC oyuncusu veya içerik üreticisiyseniz ya da ultra yüksek yenileme hızına sahip bir monitör kullanıyorsanız veya birden fazla ekranı güçlü bir şekilde bağlamak istiyorsanız, daha yüksek bant genişliği ve adaptif senkronizasyon desteği sunan DisplayPort 2.1 sizin için daha akıllıca bir seçim olacaktır.