Drone dünyasında yeni seviye | DJI Mini 5 Pro inceleme

Drone dünyasında yeni seviye | DJI Mini 5 Pro inceleme - Resim: 2

Drone dünyasında yeni seviye | DJI Mini 5 Pro inceleme

Taşıması kolay, çektiği görüntüler profesyonel. DJI Mini 5 Pro, 250 gramın altında kalan gövdesine rağmen sunduğu gelişmiş kamera ve akıllı uçuş özellikleriyle sınıfının çok ötesine geçiyor. Mini 5 Pro ile gökyüzünde süzüldük, tüm detaylarıyla inceledik!

Drone dünyasında işler artık sadece uçmakla bitmiyor. İyi bir kamera, gelişmiş yazılım yetenekleri, güçlü bağlantı sistemleri ve kullanıcı dostu bir deneyim arıyorsanız, DJI sizi Mini serisiyle zaten tanıştırmıştı. Ama bu kez karşımızda başka bir şey var: DJI Mini 5 Pro. Bu küçük canavar, kompakt yapısının altında öyle bir performans sunuyor ki, test ederken biz bile birkaç kez “yok artık” dedik. Hafifliğiyle taşıması kolay, kamerasıyla neredeyse profesyonel. Uçuş sırasında gösterdiği çeviklik ve akıllı özellikleriyle de sınıf atlamış bir cihaz hissi veriyor.

Mini 5 Pro’yu gündüz-loş ışık-gece gibi farklı koşullarda test ettik. Dikey çekimler yaptık, takip modunu kullandık, veri aktarım hızlarını denedik. Şimdi bu deneyimden süzülen gerçekleri, samimi bir dille size aktarıyoruz.

İlk Temas: Hafifliği Taşınabilirliğin Ötesinde

Cihazı elinize aldığınızda ilk his şu oluyor: “Bu kadar küçük mü gerçekten?” Ama küçük derken sadece boyutunu değil, ağırlığını da kastediyoruz. Mini 5 Pro, 249 gramlık ağırlığı sayesinde kayıt zorunluluğundan muaf. Ama dikkat: Bu, her yerde kafanıza göre uçurabileceğiniz anlamına gelmiyor. Kural yine kural. Yine de, ehliyetiniz varsa, Mini 5 Pro’yu rahatça yanınızda taşıyıp hemen her ortamda -tabi izin alarak- uçurmak büyük kolaylık. Katlanabilir tasarımı sayesinde de çantanıza atıp yola çıkmak mümkün. Açılması ve uçuşa hazır hale gelmesi de saniyeler içinde oluyor.

Tasarım anlamında gövde sağlam ve dengeli. Aerodinamik form yenilenmiş ve bu hızlanma sürelerini kısaltmış, daha dengeli ve verimli bir uçuş deneyimi sunmasını mümkün kılmış. Ayrıca bu boyutta bir drone’da önde LiDAR destekli sensörün bulunması şahane. Bu fazlasıyla işlevsel. Çevresinde kullanılan görsel sensörler ve nightscape çok yönlü engel algılama için ileriye dönük LiDAR kombinasyonu, hareket özgürlüğü tanıyor. Bu sensörler sadece klasik engelleri değil, cam cepheleri, metal yüzeyleri, ince telleri bile algılayabiliyor. Özellikle şehir içinde ya da dar alanlarda çok işe yarıyor. Bu sayede drone’un eve dönüş özelliği de fazlasıyla etkili çalışıyor.

Mini 5 Pro’yu kapalı bir alanda kaldırsanız da, uydu sayısı 0 olsa bile bu alandan dışarı çıkıp sonra gerisin geri başarıyla dönebiliyor. Bunu yaparken çevredeki objeleri, camları, duvarları otomatik olarak algılayıp yolunu bulabiliyor. Özellikle ön tarafa yerleştirilen ve 1 lüks ışık seviyesi gibi neredeyse karanlık bir ortamda bile karşısına çıkan engelleri algılayabilen kızılötesi LiDAR sensörü sayesinde kör uçuşlar yapabiliyor ve engellere takılmadan geri dönebiliyor. İşte bu, gerçek bir “akıllı dönüş” özelliği.

Sosyal Medya'da Paylaş

Yorum gönder