Microsoft, geçtiğimiz haftalarda Windows’un tasarım anlayışını ve performans hedeflerini vurgulayan yeni bir açıklama paylaştı. Şirketin bu açıklamasında, modern Windows deneyiminin sadece kullanıcı geri bildirimlerine değil, aynı zamanda kendi tasarım içgörülerine dayandığı belirtildi.

Microsoft’un zaman zaman kendisini övmesi şaşırtıcı değil; teknoloji dünyasında neredeyse her şirket bunu yapıyor. Ancak bu tür açıklamaların kullanıcı deneyimini doğrudan etkilemediği sürece genellikle büyük bir sorun teşkil etmiyor.

Şirketin üst düzey mühendislerinden biri de yakın zamanda yaptığı bir değerlendirmede, Windows işletim sisteminin en küçük bileşenlerinin bile yüksek performans hedefiyle geliştirildiğini söyledi. Ancak bu açıklama, Windows 11’in performansına dair eleştirilerin yoğunlaştığı bir döneme denk geldi. Kullanıcılar arasında yaygın bir görüşe göre, yapılan iyileştirmelere rağmen Windows 11 hala birçok sistemde yavaş çalışıyor. Teknik karşılaştırmalarda bu durum net şekilde görünmese de, gündelik kullanımda performans yetersizliği sıkça dile getiriliyor.

Bu tartışmalar Reddit’teki r/Windows topluluğuna da yansımış durumda. Yakın zamanda paylaşılan bir gönderide, “eski tür dönen (mekanik) sabit disklerle (HDD) en iyi çalışan Windows sürümü hangisi?” sorusu kullanıcılar arasında yoğun bir tartışma başlattı. Beklenmedik şekilde, birçok kullanıcı Windows 8.1 sürümünü bu kategoride en iyi seçenek olarak gösterdi.

Windows 8.1 sürprizi

Gönderiyi başlatan kullanıcı, 2008 model Lenovo ThinkPad dizüstü bilgisayarı için uygun bir Windows sürümü aradığını belirtti. Cihazda Core 2 Duo işlemci, 8 GB RAM ve Toshiba HDD bulunuyordu. Gönderi kısa sürede yüzlerce yanıt aldı ve büyük çoğunluk, düşük donanımlı sistemler için Windows 8 veya 8.1’in halen en iyi seçenek olduğunu savundu.

Kullanıcıların bu tercihi, Windows 10 ve özellikle Windows 11’in sabit diskler üzerinde daha yoğun kaynak tüketmesiyle açıklanabilir. I/O (giriş/çıkış) işlemleri açısından daha ağır çalışan bu sistemler, eski donanımlar üzerinde performans kaybına yol açabiliyor. Hatta bir süredir Microsoft’un, Windows 11 için SSD’leri minimum sistem gereksinimi haline getirmeyi planladığına dair söylentiler de dolaşıyor.

Bununla birlikte Microsoft, Windows 10’un destek süresinin hızla sona yaklaştığını sık sık vurguluyor. Bu durum, eski donanımlara sahip kullanıcılar açısından ciddi bir açmaz doğuruyor. Çünkü Windows 11 donanımsal olarak birçok eski sistemi desteklemiyor. Dolayısıyla bu kullanıcıların önünde iki temel seçenek kalıyor: Ya destek süresi sona ermiş işletim sistemlerini kullanarak güvenlik risklerini göze alacaklar, ya da Linux gibi alternatif işletim sistemlerine geçiş yaparak alışkın oldukları yazılımlardan bazılarını terk etmeyi kabul edecekler.

Eski donanımların kaderi, yalnızca yazılım güncellemeleriyle değil, kullanıcı alışkanlıklarıyla da şekilleniyor. Görünen o ki, Windows 8.1 gibi artık resmi olarak desteklenmeyen ancak pratikte halen tercih edilen sürümler, bu geçiş sürecinde önemli bir yer tutmaya devam edecek.