Sosyal medyada zaman zaman, herkesin bildiğini düşündüğümüz, ama aslında çoğu kişinin ilk kez öğrendiği bilgiler gündem oluyor. Son günlerde bu keşif sırası, özellikle Kuzey Amerika mutfağının vazgeçilmezi olan turna yemişine geldi. Birçok kişi, o parlak kırmızı meyvelerin nasıl yetiştirildiği ve hasat edildiği gerçeğiyle yüzleşince hem şaşkınlık hem de hafif bir dehşet yaşadı.

Turna yemişlerinin Dünya’daki üretiminin yüzde 98’i ABD ve Kanada’da gerçekleşiyor. Bu meyveler, asidik turba toprağında ve alçak, sürüngen çalılar üzerinde yetişiyor. Yaygın inanışın aksine, turna yemişleri sürekli su altında büyümez. Yetiştikleri yataklar, genellikle buzul birikintileri tarafından oluşturulmuş bataklık veya sulak alanlardır ve özel bir faktör kombinasyonu gerektirir: Kum, turba, yeterli tatlı su ve uzun bir büyüme mevsimi.

Turna yemişlerinin genellikle su üzerinde yüzerken görülmesi, “ıslak hasat” adı verilen özel bir teknikle toplanmasından kaynaklanır. Turna yemişi yetiştiricileri, hasattan önceki gece bataklıkları yaklaşık 45 cm derinliğinde suyla doldurur. Daha sonra özel hasat makineleri kullanarak suyu çalkalarlar ve bu hareket, turna yemişlerini asmalardan ayırır. Her turna yemişi meyvesinin içinde küçük hava cepleri bulunduğundan, meyveler doğal olarak su yüzeyine çıkar ve toplanmaya hazır hale gelir. Ancak internet kullanıcılarını asıl şok eden kısım bu değil; su basan bataklıklarda bulunan kurt örümcekleri (Lycosidae) gerçeği.

Kurt örümcekleri neden orada?

Turna yemişi bataklıkları, böcekler ve meyve kurtları da dahil olmak üzere birçok zararlı böcek için cezbedici bir alan. Kurt örümcekleri ise karşılaştıkları çoğu böceği yiyen etobur yırtıcılar olarak bilinir. Turna yemişi çiftçileri, bu örümcekleri bilerek bataklığa sokmasalar da, onların çoğalmasına olanak tanıyan koşulları aktif olarak oluştururlar.

Kurt örümcekleri, doğal haşere kontrolünde kritik bir rol oynar. Bu faydalı yırtıcılar, zararlı böcek popülasyonlarını düzenleyerek sentetik böcek ilacı ihtiyacını en aza indirmeye yardımcı olur ve daha sürdürülebilir bir tarım uygulamasına katkıda bulunur.

Yine de, hasat mevsiminde suyun üstünde yüzen ve 10 ila 35 milimetre büyüklüğe ulaşabilen bu örümceklerin varlığı, özellikle örümcek korkusu olanlar için oldukça rahatsız edici bir düşünce. Neyse ki, kurt örümcekleri genellikle tehdit altında hissetmedikçe insanları ısırmazlar ve ısırıkları insanlar için bir tehdit oluşturmaz. Ancak birçok kişi, turna yemişi hasadı sahnesini öğrendikten sonra, o pastoral görünümlü bataklığa atlama isteğinin artık biraz daha karmaşık bir hal aldığını kabul ediyor.