Gişede çakılan şanssız film nasıl geri dönüp ‘en iyi’ film oldu?

Gişede çakılan şanssız film nasıl geri dönüp 'en iyi' film oldu? - Resim: 1

Gişede çakılan şanssız film nasıl geri dönüp ‘en iyi’ film oldu?

IMDb’nin en iyi 100 film listesine bakarsanız yıllardan zirvenin sahibinin aynı film olduğunu görürsünüz: Esaretin Bedeli… Aslında üst üste büyük hayal kırıklığı yaşayan, belki de unutulacak filmin kaderini değiştiren VHS oldu. İşte öyküsü:

Bazı filmler gişede kaybolur, bazıları ise yıllar sonra yeniden doğar. Esaretin Bedeli yani orijinal adıyla The Shawshank Redemption ikinci kategoriye girenlerin en çarpıcı örneği.

Bugün birçok sinemasever filmi bir başyapıt olarak görüyor. Belki de planlama hataları bu sıkı filmin yok olup gitmesine sebep olacaktı.

Film, 1994’te vizyona girdiğinde neredeyse kimse yüzüne bakmadı, ancak birkaç yıl sonra dünya sinema tarihinin en çok sevilen filmlerinden biri haline geldi.

HER ŞEY BAŞARI İÇİN HAZIR GÖRÜNÜYORDU AMA…

1994 sonbaharında vizyona giren Esaretin Bedeli, aslında her şeye sahipti: Stephen King’in güçlü kalemi, Frank Darabont’un yönetmenliği, Tim Robbins ve Morgan Freeman gibi usta oyuncular.

Andy Dufresne rolünü üstlenen Tim Robbins, sadece bir yıl önce iki Altın Küre adaylığı almış ve “The Player” filmindeki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazanmıştı. Morgan Freeman ise o dönemde iki kez Oscar’a aday gösterilmişti.

Stephen King’in ‘Rita Hayworth and Shawshank Redemption’ adlı novellasından uyarlanan filmin neredeyse tamamı Mansfield kasabasındaki Ohio Eyalet Islah Evi’nde çekilmişti. Yer seçimi iyiydi. Çünkü, 1896’da açılan cezaevi 1990’da insanlık dışı muamele iddiaları nedeniyle kapatılmıştı.

Film, eşini ve sevgilisini öldürmekle suçlanan bankacı Andy Dufresne’in hikâyesini; mahkum Ellis “Red” Redding ile olan dostluğu sayesinde acımasız cezaevi koşullarına nasıl göğüs gerdiğini; üstesinden nasıl geldiğini anlatıyordu.

Ön gösterimi izleyenler filme bayılmıştı. Ama filmi büyük bir hayal kırıklığı bekliyordu.

GİŞEDE ÇAKILDI

Esaretin Bedeli, Tom Hanks’in Forrest Gump filmi sinemalarda fırtına gibi eserken vizyona girdi.

Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülünü kazanan Pulp Fiction da birkaç hafta sonra izleyiciyle buluştu. Her iki film de popüler kültür fenomeni haline geldi. Replikleri, sinematografileri ve müzikleriyle büyük fırtınalar estirdiler.

BBC’ye göre kasvetli konusu ve kadın karakterlerin yokluğu, filmi o yaz vizyona giren The Lion King (Aslan Kral), True Lies (Gerçek Yalanlar), Speed (Hız Tuzağı) ve The Mask (Maske) gibi gişede esen filmlerine kıyasla daha az çekici bir seçenek haline getirmiş olabilir.

Ve sonuç olarak Esaretin Bedeli gişede büyük fiyasko yaşadı. Örneğin Forrest Gump 670 milyon doların üzerinde hasılat elde ederek büyük bir başarı yakaladı. Esaretin Bedeli ise 25 milyon dolarlık bütçesine karşın gişede 16 milyon dolar toplayabildi.

Tanıtımlar Dönem İzleyicisine “Kasvetli” Geldi

Film fazla mütevazi bir şekilde vizyona girdi.

Filmde neredeyse hiç kadın karakter yoktu, temposu yavaş ve teması umuda dayanıyordu. Bazı yorumculara göre 90’ların gişe seyircisi aksiyon, romantik komedi veya efekt dolu yapımlar istiyordu. Aynı dönemde vizyonda enerjik filmler vardı.

Sosyal Medya'da Paylaş

Yorum gönder