Havuza girmeyi seviyorsanız, bu haber keyfinizi kaçıracak
Sıcak yaz günlerinde serinlemenin en popüler yollarından biri havuzlar. Ancak uzmanlar, temiz görünümlü ve klor kokan suların sanıldığı kadar risksiz olmayabileceği konusunda uyarıyor. Havuz suyunda bulunabilen bazı mikroplar çeşitli sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
Yaz sıcakları bunaltmaya devam ederken, serinlemek isteyen birçok kişi yüzme havuzlarının yolunu tutuyor. Özellikle şehir içinde kalanlar için halka açık havuzlar cazip bir seçenek. Ancak uzmanlar, bu alanların sanıldığı kadar masum olmayabileceği konusunda uyarıyor.
Mikrobiyoloji alanında çalışan uzmanlara göre, kalabalık havuzlarda gözle görülmeyen ancak çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilecek mikroplar bulunabiliyor. Klor kokusu size temizlik hissi verse de, bu kimyasal her zaman yeterli korumayı sağlayamıyor.
Connecticut’taki Quinnipiac Üniversitesi’nde görev yapan biyomedikal bilimler profesörü Lisa Cuchara’ya göre, temiz görünümlü sular, gerçekte sanıldığı kadar hijyenik olmayabilir. Ortak kullanım alanlarında mikropların yayılması oldukça kolay ve havuzlar da bu konuda istisna değil. Özellikle sıcak yaz günlerinde kalabalıklaşan havuzlarda risk daha da artıyor.
Havuzlarda yoğun şekilde hissedilen klor kokusu, çoğu kişi tarafından temizlik göstergesi olarak algılansa da durum tam tersi olabilir. Profesör Cuchara’ya göre, bu koku aslında klorun suya karışan ter, idrar ve benzeri maddelerle etkileşime girmesi sonucu oluşuyor. Bu tepkime sonucunda ortaya çıkan kloramin adlı kimyasal yan ürünler hem kötü kokulara hem de olası sağlık risklerine yol açabiliyor.
“Temiz bir havuzun aslında belirgin bir klor kokusu olmamalıdır” diyen Cuchara, güçlü koku alınan havuzların daha dikkatli değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.
Yapılan araştırmalar, son 25 yılda İngiltere ve Galler’de görülen su kaynaklı bulaşıcı bağırsak hastalığı vakalarının büyük kısmının halka açık havuzlardan yayıldığını ortaya koyuyor. Bu vakalarda en sık rastlanan etken ise Cryptosporidium adlı bir parazit. Bu mikrop, dışkıyla kirlenmiş suyun yutulmasıyla bulaşıyor ve iki haftaya kadar sürebilen şiddetli mide rahatsızlıklarına yol açabiliyor.
Üstelik bu risk sadece mideyle sınırlı değil. Pseudomonas aeruginosa adlı bakteri, saç köklerinde döküntüye yol açabilen ve özellikle jakuzilerde karşılaşılan cilt enfeksiyonlarına neden olabiliyor. Aynı bakteri, yüzme sonrası oluşabilen ve halk arasında “yüzücü kulağı” olarak bilinen dış kulak yolu enfeksiyonlarını da tetikleyebiliyor.
Bunlara ek olarak, grip benzeri semptomlara neden olan adenovirüs ve mide bulantısı, kusma gibi belirtilerle kendini gösteren norovirüs de havuz suyunda barınabiliyor.
Havuzdan sonra duş alın, kulaklarınızı kurulayın
Uzmanlar, bu riskleri tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmasa da, bazı basit önlemlerle olası sağlık sorunlarının önüne geçilebileceğini belirtiyor. Ağzınıza su kaçırmamaya dikkat etmek, yüzme sonrası mutlaka duş almak ve kulaklarınızı iyi kurutmak alınabilecek önlemler arasında yer alıyor.
KAYNAK : www.chip.com.tr
Yorum gönder