Her kötü uyku aynı değil: 5 uyku profilinden hangisine sahipsiniz?
Yeni bir çalışma, uykusuzluğun arkasındaki karmaşık tabloyu ortaya çıkardı. Yapay zeka ile yapılan analiz, ruh sağlığı sorunları yaşayan “Kötü Uyuyanlar” ile bilişsel sorun çeken “Az Uyuyanlar” gibi grupları ayırdı. Bu profiller, gelişen kaygı ve depresyon için erken uyarı olabilir.
Uyku kalitesi ve ruh sağlığı arasındaki karmaşık ilişki, bilim dünyasının uzun süredir merceği altında olan bir konu. Ancak şimdiye kadarki araştırmalar genellikle uykuyu basitçe “iyi” ya da “kötü” olarak sınıflandırıyordu.
Yeni yayımlanan kapsamlı bir çalışma, uykunun süreden veya düzensizlikten çok daha fazlası olduğunu kanıtlayarak, hem genetik hem de duygusal durumların katkıda bulunduğu beş farklı uyku profili belirledi.
PLOS Biology dergisinde yayımlanan bu araştırmayı yürüten ekip, uykusuzluğun depresyon, anksiyete ve kardiyovasküler hastalık riskini artırdığı bilinse de, bu bağlantıların neden ve yönünün net olmadığını belirtti. Bu sorunu çözmek için araştırmacılar, insan beynindeki sinir lifi bağlantılarını haritalayan İnsan Bağlantı Projesi‘nden elde edilen devasa bir veri setini analiz etti.
Sidney’deki Woolcock Tıbbi Araştırma Enstitüsü’nden başyazar Aurore Perrault, klinik doktorların hastalarına artık sadece “Ne kadar uyuyorsunuz?” diye sormanın ötesine geçmesini umduğunu dile getirdi. Amaç, her kişinin yaşam tarzı, zihinsel sağlığı ve uyku özelliklerini bir araya getirerek, uykunun bireysel refahla nasıl ilişkilendiğine dair daha detaylı bir tablo oluşturmaktı.
Araştırmacılar, yaşlanma etkilerinden büyük olasılıkla etkilenmemiş 22 ila 36 yaşları arasındaki 770 kişiden alınan verileri analiz etmek için yapay zekayı ve denetimsiz makine öğrenmesini kullandı. Bu yöntem, önceden belirlenmiş kategoriler olmadan, yaşam tarzı, beyin görüntüleme ve uyku özellikleri arasında istatistiksel bağlantılar bulmayı sağladı.
Herkesin uykusuzluğu aynı değil: Beş profil ve özellikleri
Çalışmaya katılanlardan, bir aylık uyku kalitelerini değerlendirmeleri istendi. Araştırmacılar, Pittsburgh Uyku Kalitesi Endeksi’nde 5’in üzerinde puan alan kişilere odaklanarak, her biri kendine özgü özelliklere sahip beş farklı uyku profili oluşturdu:
Kötü Uyuyanlar: Uykuya dalmakta ve uykuyu sürdürmekte zorlanan, sıklıkla kaygı, öfke ve stres gibi ruh sağlığı sorunları yaşayan ve günlük işlev bozukluğu çeken kişiler.
Uykuya Dayanıklı Olanlar: Uyku sorunu bildirmemelerine rağmen, dikkat eksikliği, odaklanma sorunları ve bilişsel zorluklar gibi zihinsel sağlık sorunları yaşayan kişiler.
Az Uyuyanlar: Çok uzun süre uyumayan, düşünme ve hafıza sorunları yaşayan, ayrıca daha fazla saldırganlık ve daha az uyumluluk gösteren kişiler.
Uyku İlacı Kullanıcıları: Uykusu büyük ölçüde reçeteli veya reçetesiz satılan ilaçlar (THC/CBD dahil) gibi uyku yardımcılarının kullanımından etkilenen kişiler.
Rahatsız Uyuyanlar: Uykuları sıklıkla alkol, sigara kullanımı veya susuzluk gibi faktörlerle bozulan ve bunun sağlıklarını ve günlük yaşamlarını etkilediğini hisseden kişiler.
Her profilin aynı zamanda kişinin vücut ısısı, kabuslar veya hormonal dalgalanmalar gibi bilgileri içeren bir “sinirsel imza” veya beyin tepkisiyle bağlantılı olduğu tespit edildi. Yale Uyku Tıbbı Merkezi Direktörü Dr. Henry Yaggi, çalışmanın metodolojisini övgüyle karşılayarak, “Bu, herkese uyan tek bir çözüm değil” dedi ve uyku profillerinin ruh sağlığıyla net bağlantıları olduğunu vurguladı.
Araştırmacılar, bu beş profilin potansiyel olarak gelecekteki rahatsızlıkların (örneğin anksiyete ve depresyon) ölçülebilir erken uyarı işaretleri olarak kullanılabileceğini düşünüyor. Bu sınıflandırma, doktorların tedavi yaklaşımlarına rehberlik edebilir; zira bilişsel davranışçı terapi (BDT-I) gibi bazı tedaviler, “az uyuyanlar” için “uyku ilacı kullananlardan” daha faydalı olabilir.



Yorum gönder