İki fenomenin büyük kavgası: Kopyalama mı, tesadüf mü?
Amazon üzerinde ürün tanımı yapan iki ünlü fenomenin mahkeme salonlarına taşınan kavgasında sona yaklaşıldı. Bu dava, fenomenler arasındaki “kopyalama” suçlamalarının geldiği noktayı anlamamız açısından oldukça önemli kabul ediliyor.
Amazon üzerinden ürün tanıtan ve sosyal medyada benzer tarzlarıyla dikkat çeken iki fenomen (influencer) arasında geçen ilginç telif hakkı davası sona yaklaşmış gibi görünüyor. Tarzları ve içerikleri neredeyse birebir örtüşen Sydney Nicole Sloneker (önceki soyadıyla Gifford) ile Alyssa Sheil arasındaki hukuki mücadele, bir yılı aşkın süredir devam ediyordu. Taraflar, geçtiğimiz çarşamba günü, davanın düşmesi yönünde mahkemeye ortak bir talepte bulundu.
Görünürde zararsız ama bir o kadar da tuhaf detaylara sahip olan bu dava, sosyal medya çağında “fenomen kimliğinin” nerede başlayıp nerede bittiğini sorgulatıyor. Her iki kadının da içeriklerinde sıkça kullandığı krem, bej ve beyaz tonlardaki estetik; sade ama ayırt edici olmayı amaçlayan bir stilin parçası. Ancak mahkeme dosyalarında sunulan benzer fotoğraf örnekleri, tesadüften çok daha fazlasını düşündürüyordu.

Belgeler arasında, iki kadının da aynı pozlarla benzer kıyafetler içinde – örneğin krem rengi örgü kazaklar, gri eşofmanlar ya da siyah deri ceketlerle – poz verdikleri görüntüler yer alıyor. Sloneker, rakibi Sheil‘in bu içerikleri kopyalayarak telif hakkı ihlali yaptığını ve kendisinin ticari görünümünü taklit ettiğini iddia ediyordu.
Öte yandan, Sheil cephesi iddiaları net bir şekilde reddetti. Avukatı Thomas Frashier, bazı görsellerin Sheil tarafından daha önce üretildiğini ve meta verilerin bunu doğruladığını ifade etti. Frashier, davaya konu olan bir fotoğrafta Sheil’in Sloneker’dan beş gün önce paylaşım yaptığını da belgelediklerini söyledi.
Sheil ise, yaptığı açıklamada bu davanın yalnızca kendisi için değil, genç ve azınlık girişimciler için de önemli bir emsal olduğunu vurguladı. “Geri adım atabilirdim, ama bu çok daha büyük bir meseleydi” diyen Sheil, sektörde yer bulmak isteyen yaratıcıların korkutulamayacağını göstermek istediğini söylüyordu.

Bu dava fenomen dünyası açısından bir ilk niteliğindeydi. Tarafların içerik benzerliği üzerinden yürüttüğü bu hukuk mücadelesi, “fenomenlik mesleğinde” sınırların ne kadar muğlak olduğunu bir kez daha kanıtladı. Dijital platformlar, algoritmalar ve estetik trendlerin birleşimi, içeriklerin ayırt ediciliğini giderek zorlaştırıyor.
Gifford ile Sheil arasında yaşanan bu dava sona ermek üzere olabilir. Ancak bu olay, sosyal medya çağında “özgünlük” kavramının ne kadar kırılgan hale geldiğini ve içerik üretiminin giderek birbirine benzeyen bir havuzda şekillendiğini ortaya koyuyor. Fenomenlerin birbirine benzemesi, sistemin bir hatası değil, belki de işleyişinin doğal bir sonucu. Bu dava belki kapandı, ama tartışma daha uzun süre devam edecek gibi görünüyor.
KAYNAK : www.chip.com.tr
Yorum gönder