İngiltere kıyılarında büyük işgal: İyi haberler de var, kötü haberler de…
Deniz Koruma Derneği raporu, İngiltere ve İrlanda’da fıçı denizanası olarak bilinen en büyük türün görülme sıklığının rekor seviyeye ulaştığını ortaya koydu. Uzmanlar, bu dev artışın arkasında iklim değişikliği ve sıcak deniz sularının olabileceğini düşünüyor.
İngiltere ve İrlanda kıyılarında deniz canlıları popülasyonları hareketli günler yaşıyor. Deniz Koruma Derneği (Marine Conservation Society – MCS) tarafından yayımlanan son Yaban Hayatı Gözlem Raporu, bu bölgelerde bilinen en büyük tür olan Fırfırlı Ağızlı Denizanası (Rhizostoma pulmo) sayısında dikkat çekici bir artış olduğunu gösteriyor.
Uzmanlar, son bir yıllık dönemde (1 Ekim 2024 – 30 Eylül 2025) bu dev denizanası türünün tam 310 kez görüldüğünü ve bu sayının yıllık bazda yüzde 230’luk muazzam bir artış anlamına geldiğini belirtiyor.
Fıçı denizanası olarak da bilinen bu büyük denizanası, bir çöp kutusu kapağı büyüklüğüne kadar büyüyebilen mantar şeklindeki çanı ve sekiz adet fırfırlı dokunacıyla tanınıyor. Genellikle Mayıs ve Haziran aylarında İskoçya ve Galler kıyılarına vuran bu türün insanlara dokunması nadiren zararlı olsa da, uzmanlar ölü olsa bile dokunulmaması konusunda uyarıyor.
Uzmanlar, sayılardaki bu ani ve büyük artışın kesin nedeninden emin değiller. Ancak bu durumun, artan deniz sıcaklıkları ve değişen okyanus akıntıları gibi küresel iklim değişiklikleriyle bağlantılı olabileceği düşünülüyor. Denizanası türleri, değişen okyanus koşullarının doğal göstergeleri olarak kabul ediliyor ve deniz besin ağlarında karbon taşınmasına yardımcı olarak biyolojik çeşitliliği desteklemede önemli bir rol oynuyor.
Denizlerin diğer misafirleri: Azalan tehlike
Yaban Hayatı Gözlem Raporu, halktan gelen bildirimlere dayanarak Birleşik Krallık ve İrlanda genelinde toplam 1.327 vaka kaydetti. Fırfırlı Ağızlı Denizanası bu vakaların %23,3’ünü oluştururken, listenin zirvesinde biraz daha fazla görülen (%23,8) Ay Denizanası (Aurelia aurita) yer aldı. Çapı 30 cm civarında olan ve yarı saydam gövdesinde mor dairesel işaretler taşıyan Ay Denizanası’nın insanlara dokunması konusunda endişeye gerek olmadığı belirtildi.
Listenin üçüncü sırasında, güzel görünümüne rağmen kötü etkiler bırakabilen Pusula Denizanası yer alırken, Aslan Yelesi Denizanası ve Mavi Denizanası gibi türler de görüldü.

Rapordan çıkan en sevindirici haber ise son derece tehlikeli bir Siphonophorae türü olan “Portekiz Savaş Gemisi” (Physalia physalis – Portuguese man o’ war) gözlemlerindeki düşüş oldu. Geçen yıl ikinci sırada yer alan bu türün görülme sıklığı yüzde 80’den fazla azalarak bu yıl listede sekizinci sıraya geriledi.
Şişkin gövdesi ve uzun, sarkık mavi-mor dokunaçlarıyla tanınan Portekiz Savaş Gemisi’nin zehri son derece acı verici ve ciddi durumlarda kalp ve akciğerleri etkileyen komplikasyonlara neden olabilir. Öldükten sonra bile sokmaya devam etmesi nedeniyle tehlikesi süren bu canlının sayısındaki azalma, kıyı güvenliği açısından rahatlatıcı bir gelişme olarak karşılandı.
Nadiren görülen umut ışıkları
Ayrıca raporda, denizanasının ana yırtıcılarından olan deniz kaplumbağalarına dair veriler de yer aldı. Geçen yıla göre üç artışla 12 doğrulanmış kaplumbağa bildirimi yapıldı. Bu vakaların çoğu, denizanasıyla beslenmek için İngiliz sularına göç eden, dünyanın en büyük kaplumbağası olan Deri Sırtlı Deniz Kaplumbağası‘na aitti. Bu gözlemler hala nadir olsa da, nesli tükenme tehlikesinde olan bu tür için “umut verici” olarak değerlendirildi.



Yorum gönder