James Webb’den, 13,8 milyar yıl öncesini gösteren müthiş keşif
James Webb Uzay Teleskobu’nun keşfettiği Capotauro adlı nesne, evrenin oluşumundan sadece 90 milyon yıl sonra ortaya çıkmış olabilir. Peki bu keşif, insanlık ve evren hakkında bildiklerimiz açısında ne anlama geliyor?
Uzay bilimleri dünyası, James Webb Uzay Teleskobu tarafından yapılan yeni bir gözlemle büyük bir heyecan yaşıyor. Kozmik Evrim Erken Salınım Bilimi (CEERS) Araştırması kapsamında tespit edilen ve şimdilik gayri resmi olarak “Capotauro” adı verilen nesnenin, şimdiye kadar gözlemlenen en eski galaksi olabileceği öne sürülüyor.
Bu olağanüstü keşif henüz bilimsel hakem değerlendirmesinden geçmese de, doğrulanması halinde evrenin oluşumu ve erken evrelerine dair mevcut bilgilerimizi temelden değiştirebilir. İlk tahminler eğer doğru çıkarsa, resmi adıyla CEERS ID U-100588 olarak anılan Capotauro’dan bize ulaşan ışığın, Büyük Patlama’dan yalnızca 90 milyon yıl sonrasını gösterdiği belirtiliyor. Evrenin yaklaşık 13,8 milyar yıllık tarihinde bu, inanılması güç derecede erken bir dönem demek. Bilinen en uzak galaksi rekorunu elinde tutan MoM-z14‘ün ışığı bile Büyük Patlama’dan 280 milyon yıl sonrasına aitti.
Gökbilimcilerin evrenin tarihini daha somutlaştırmak için kullandığı Kozmik Takvim benzetmesiyle durumu daha iyi anlamak mümkün. Eğer Büyük Patlama, 1 Ocak gece yarısı gerçekleştiyse, MoM-z14 yaklaşık 8 Ocak’ta oluşmuştu. Capotauro ise takvime göre 3 Ocak’ın erken saatlerinde oluşmuş demektir. Bu durum, evrenin ilk protogalaksilerinin bir araya gelme sürecinin, bilim insanlarının daha önce tahmin ettiğinden çok daha hızlı gerçekleştiğini gösterebilir.
Aşırı parlaklık ve ihtiyatlı yaklaşım
Capotauro’nun bu kadar erken bir zamanda oluştuğu iddiası, galaksinin aynı zamanda inanılmaz derecede parlak olması gerektiğini de beraberinde getiriyor. Bu parlaklık, söz konusu galaksinin kısa ömrü boyunca elindeki gazı, evrende o dönemden beri görülmemiş bir verimlilikle yıldızlara dönüştürmüş olması gerektiği anlamına geliyor.
Ancak bilim insanları, veriler heyecan verici olsa da bu denli büyük bir iddia karşısında ihtiyatlı davranıyor ve alternatif açıklamaları da titizlikle değerlendiriyorlar.
Peki, Capotauro’nun olası diğer kimlikleri neler olabilir?
Tozlu Galaksi: Nesne, bize göründüğünden daha parlak görünmesine neden olan yoğun bir toz tabakasına sahip, aslında daha yakın bir galaksi olabilir.
Soğuk ve Tekil Nesne: Capotauro, Samanyolu Galaksisi’nde serbestçe dolaşan bir gezegen veya kahverengi cüce (başarısız yıldız) gibi soğuk, tek başına bir cisim de olabilir.
Kara Delik Yıldızı: Bu kadar erken bir dönem için iddialı bir başka hipotez ise, nesnenin etrafı dönen bir hidrojen kozasıyla çevrili kara delik yıldızı olması. Bu kozanın kendine has yapısı, nesnenin bize çok uzak ve sıkı bir galaksi gibi görünmesine yol açabilir.
JWST’nin son gözlemi, evrenin ilk anlarına dair temel anlayışımızı sarsma potansiyeli taşıyor. Yine de, Capotauro’nun gerçekte ne olduğunu kesin olarak belirlemek için bilim dünyasının ek gözlemleri ve makalenin bilimsel camia tarafından detaylıca incelenmesini beklemesi gerekecek.



Yorum gönder