Kaspersky’dan yapılan açıklamaya göre, çoğu çocuğun bir akıllı telefona veya tablete erişebildiği veya sahip olduğu düşünüldüğünde, dijital dünya ve teknolojiyle tanışmaya başlama yaşı giderek düşüyor. Bu nedenle, ebeveynlerin çocuklarını potansiyel zararlardan korumak için güncel siber güvenlik tehditleri hakkında bilgi sahibi olması gerekiyor.

Bu bağlamda Kaspersky uzmanları, ebeveynlerin farkında olması gereken bazı önemli siber güvenlik trendlerini inceleyerek, çocukların çevrimiçi faaliyetlerinin nasıl korunacağına dair bazı yararlı ipuçları paylaştı.

İşte Kaspersky uzmanlarının, 2024 yılında çocukları siber güvenlik tehditlerinden korumak için ebeveynlere önerdiği önlemler:

  • Ebeveynler en son tehditler hakkında bilgi sahibi olarak ve çocuklarının çevrimiçi faaliyetlerini aktif bir şekilde izleyerek çocukları için daha güvenli bir çevrimiçi ortam yaratabilir.
  • Ebeveynlerin çocuklarıyla çevrimiçi ortamda karşılaşabilecekleri potansiyel riskler hakkında açık iletişim kurmaları ve onların güvenliğini sağlamak için katı kurallar uygulamaları büyük önem arz ediyor.
  • Kaspersky uzmanları, ebeveynlerin gelişen tehdit ortamında çocuklarını siber güvenlikle tanıştırmalarına yardımcı olmak için siber güvenlik sektöründen temel kavramları içeren Kaspersky Siber Güvenlik Alfabesini hazırladı. Bu kitap sayesinde çocuklar yeni teknolojileri tanıyabiliyor, temel siber hijyen kurallarını ve çevrimiçi tehditlerden nasıl kaçınacağını öğrenebiliyor ve dolandırıcıların hilelerini tanıyabiliyor. Kitabın PDF sürümü ise ücretsiz olarak indirebilir durumda.
  • Çocuğunuzun oyun deneyimi sırasında herhangi bir kötü amaçlı dosya indirmesini önlemek için cihaza güvenilir bir güvenlik çözümü yüklenmesi tavsiye ediliyor.

Birleşmiş Milletler tarafından yapılan bir araştırmaya göre, gençlerin yaklaşık yüzde 80’i günde birden fazla kez yapay zeka ile etkileşime girdiklerini söylüyor. Yapay zekanın gelişmesiyle birlikte, değiştirilmiş halini almak için internete fotoğraf yüklemek gibi görünüşte zararsız davranışları özendiren çok sayıda az bilinen uygulama ortaya çıktı. Ancak çocuklar resimlerini bu tür uygulamalara yüklediklerinde, fotoğraflarının nihayetinde hangi veri tabanlarında kalacağını ve hangi amaçlarla kullanılıp kullanılmayacağını asla bilemiyor.

Dahası, yapay zeka uygulamaları, özellikle de sohbet robotları, yaşa uygun olmayan içerikler üretebiliyor. Örneğin, “erotik” bir deneyim sunmak üzere tasarlanmış çok sayıda yapay zeka sohbet robotu bulunmakta. Bunlardan bazıları yaş doğrulaması gerektirse de bazen çocuklar yaşları hakkında yalan söylemeyi tercih edebileceğinden bu durum tehlike arz ediyor.

Paylaşılan son istatistiklere göre, 3-15 yaş arası çocukların yüzde 91’i en az bir cihazda oyun oynuyor. Bazı oyunlarda yer alan moderasyonsuz sesli ve yazılı sohbet, bu deneyimin önemli bir parçası. Çevrimiçi olan gençlerin sayısı arttıkça, suçlular da sanal olarak tıpkı yüz yüze olduğu gibi güven inşa edebiliyor. İlk olarak, siber suçlular genç oyuncuları hediye ya da arkadaşlık vaatleriyle kandırarak onların güvenini kazanıyor. Oyuncunun güvenini kazandıktan sonra, Minecraft veya Fortnite için hazırlanan oyun modu kılığında gizlenmiş kötü amaçlı bir dosyayı cihazlarına indirmelerini sağlayan bir kimlik avı bağlantısına tıklamalarını önererek, kişisel bilgilerini ele geçiriyorlar.

Giderek artan sayıda banka, 12 yaşından küçük çocuklar için tasarlanmış banka kartları dahil olmak üzere çocuklara özel ürün ve hizmetler sunuyor. Ancak çocuklara yönelik banka kartlarının piyasaya sürülmesiyle birlikte, çocuklar aynı zamanda finansal motivasyona sahip tehdit aktörlerine, PlayStation 5 benzeri cazip hediye vaatleri eşliğinde gerçekleştirilen kimlik avı saldırısı gibi geleneksel dolandırıcılık tekniklerine karşı savunmasız hale geliyor. Sosyal mühendislik tekniklerini kullanan siber suçlular, akranları gibi davranarak ve kart bilgilerinin paylaşılmasını veya hesaplarına para transferi yapılmasını talep ederek çocukların güvenini istismar edebilir.

Akıllı ev cihazlarına yönelik artan tehdit vakalarına rağmen üreticiler, güvenlik açıklarının potansiyel istismarlarını önceden önleyen siber bağışıklığa sahip teknolojiler ortaya koymak için acele etmiyor. Ancak bu aynı zamanda çocukların olası bir saldırıda siber suçluların hedefi haline gelebileceği anlamına geliyor. Örneğin bir akıllı cihaz tamamen işlevsel bir gözetleme aracına dönüşürse ve bir çocuk evde yalnızsa, siber suçlular cihaz aracılığıyla onlarla iletişime geçebilir ve ebeveynleri evde değilken adlarını, adreslerini, ebeveynlerinin kredi kartı numaralarını talep edebilir. Böyle bir senaryoda, cihazın ele geçirilmesinin ötesinde, finansal veri kaybı ve hatta fiziksel saldırı riski söz konusu.

Çocuklar olgunlaştıkça, hem çevrimdışı hem de çevrimiçi etkinliklerinde kişisel alanlarını, mahremiyetlerini ve hassas verilerini kapsayan daha fazla öz farkındalık geliştirir. Sonuç olarak bir ebeveyn çocuğun cihazına ebeveynliğe dair dijital uygulama yükleme niyetini kesin bir şekilde ilettiğinde, tüm çocuklar bunu sakin bir şekilde kabullenmeyecek. Bu nedenle ebeveynlerin artık çocuklarının çevrimiçi deneyimlerine ve kişisel alanlarına saygı gösterirken, çevrimiçi güvenlik için dijital ebeveynlik uygulamalarının önemini doğru şekilde aktarma becerisine de sahip olması gerekiyor. Bu, net sınırlar ve beklentiler oluşturmanın yanı sıra çocuklara uygulamanın kullanılma nedenini anlatmayı da içeriyor.

Bir uygulama bölgenizde kullanılamıyorsa, çocuklar bunun alternatifler arayacaktır ve bu da genellikle onları kötü amaçlı bir kopyaya yönlendirecektir. Çocuklar Google Play gibi resmi uygulama mağazalarına yönelseler bile siber suçluların kurbanı olma riskiyle karşı karşıya kalabiliyorlar. Kaspersky araştırmacıları, 2020’den 2022’ye kadar Google Play’de Harly Truva Atı bulaşmış 190’dan fazla uygulama buldu ve bu uygulamaların kullanıcıları bilgileri olmadan ücretli hizmetlere kaydettiğini keşfetti. Bu uygulamaların indirilme sayısına ilişkin tahminler 4,8 milyon olsa da, gerçek rakam bundan çok daha yüksek olabilir.