Kediler, suyla temas etmekten neden hoşlanmıyor?
Ev kedilerinin büyük çoğunluğu, suyla temas etmekten nefret ediyor. Peki bunun sebebini hiç merak ettiniz mi? Uzmanlara göre bu davranış, geçmişten gelen içgüdülerin ve bireysel deneyimlerin birleşiminden kaynaklanıyor olabilir.
Ev kedileriyle ilgili en yaygın inanışlardan biri, suya karşı duydukları yoğun isteksizlik. Banyoda su sesi duyduklarında kaçmaları, sprey şişesine karşı refleksif tepkileri ya da ıslak zeminden ürkerek geri çekilmeleri, birçok kedi sahibine tanıdık sahneler sunar.
Elbette bu durum tüm kediler için geçerli değil; Van kedisi ya da Maine Coon gibi bazı ırklar suyla oynamaktan keyif bile alabiliyor. Yine de, pek çok kedi bu klişeyi doğrular şekilde sudan uzak durmayı tercih ediyor. Peki neden?
Kedilerin suya karşı gösterdiği bu mesafe, tek bir nedene indirgenemeyecek kadar çok boyutlu olabilir. Konuya açıklık getirmeye çalışan uzmanlar, ev kedilerinin atalarına ve biyolojik yapılarına bakarak bazı ipuçlarına ulaşıyor.
Evcil kedilerin soyunun dayandığı Afrika yaban kedileri, genellikle kurak bölgelerde yaşamış, avlarını karada yakalamış ve suyla çok az temas etmiş hayvanlardı. Bu da, geçmişte suyla yakın ilişkiler geliştirmemiş bir türün, günümüzdeki evcil temsilcilerinde benzer davranış kalıpları görülmesine yol açmış olabilir. Sudan uzak durmak, belki de doğuştan gelen bir alışkanlık değil, evrimsel mirasın bir sonucu.
Ancak bazı bilim insanları bu açıklamaya temkinli yaklaşıyor. Bu kedilerin yalnızca çöl bölgelerinde değil, daha nemli ortamlarda da yaşamış olabileceği ve dolayısıyla suya tamamen yabancı olmadıkları düşünülüyor. Yani tek başına coğrafya, bu davranışı açıklamak için yeterli olmayabilir.
İşin aslı, kedilerin sudan kaçınmasının nedenleri sadece geçmişleriyle sınırlı değil. Günlük yaşamda da fiziksel rahatsızlık yaratabilecek bazı faktörler devreye giriyor. Örneğin tüylerin suyu emmesiyle birlikte ağırlık artar, hareket kabiliyeti azalır. Bu da kedilerin kendilerini savunmasız hissetmelerine neden olabilir.
Ayrıca, ıslak tüyler doğal kokularını bastırabilir ya da tanımadıkları yeni kokulara yol açabilir. Kedilerin son derece hassas bir koku alma duyusu olduğu düşünüldüğünde, bu durum ciddi bir stres kaynağına dönüşebilir. Hatta bazı kediler, musluk suyundaki kimyasalları algılayabilir ve hoşlanmadıkları bu kokular nedeniyle sudan uzak durmayı tercih edebilir.
Deneyimler de etkili olabilir
Davranış uzmanlarına göre, kedilerin suya karşı tutumunda bireysel deneyimlerin de payı büyük. Yani bu yalnızca biyolojik değil, aynı zamanda öğrenilmiş bir davranış da olabilir. Yavru bir kedinin erken dönemlerde suyla yaşadığı deneyimler, onun yetişkinlikteki su algısını şekillendirebilir.
Birçok uzman, yavru kedilerin farklı dokulara, seslere, kokulara ve çevresel uyaranlara maruz bırakılmasının, onların daha özgüvenli ve uyumlu yetişkinler olmalarına katkı sağladığını söylüyor. Bu süreç, “sosyalleşme” olarak adlandırılıyor. Suya erken dönemde ve kontrollü şekilde maruz kalmak da bu sürecin bir parçası olabilir.
Ancak burada da kesin bir kural yok. Suya alıştırılan bazı kediler yine de sudan hoşlanmayabilirken, hayatında suyla hiç tanışmamış bir kedi bundan keyif alabilir. Her kedinin bireysel farklılıklar gösterdiği göz önüne alındığında, bu tutumun da sabit bir kalıba oturtulamayacağı anlaşılıyor.



Yorum gönder