Mars’a yönelik gelecekteki keşif planlarında yer alması hedeflenen, rüzgar gücüyle ilerleyen küresel robotlar için yapılan yeni testler, bu fikrin artık teoriden çıkıp pratikte de mümkün olduğunu gösteriyor. Uluslararası genç araştırmacılardan oluşan bir ekip, çeşitli prototiplerle gerçekleştirdikleri rüzgar tüneli ve arazi denemelerinde umut verici sonuçlara ulaştı.

Tasarımı “tumbleweed” (çalı topu) olarak bilinen ve rüzgarla yuvarlanarak hareket etmesi planlanan keşif araçları, düşük maliyetli ve geniş alanlarda veri toplayabilme potansiyelleriyle dikkat çekiyor. Projeye öncülük eden Delft Teknoloji Üniversitesi’nden James Kingsnorth, test sonuçlarının ardından “Artık deneysel olarak gösterdik; tumbleweed araçları Mars’ta çalışabilir ve bilimsel veri toplayabilir” ifadelerini kullandı.

Hem arazide, hem de laboratuvarda test edildi

2025 yılı içinde farklı iki aşamada yapılan testlerde, araçların performansı hem doğal ortamda hem de kontrollü laboratuvar koşullarında değerlendirildi. Nisan ayında Hollanda’da terk edilmiş bir taş ocağında yarı boyutlu bir prototipin testi gerçekleştirildi. Bu araç, engebeli zeminde rüzgarla yuvarlanarak hareket ederken, üzerinde bulunan basit sensörlerle çevresel veriler toplamayı başardı.

Temmuz ayında ise Danimarka’daki Aarhus Üniversitesi’ne ait Planetary Environment Facility merkezinde daha küçük çaplı modeller rüzgar tüneline sokuldu. Çapları 30 ila 50 santimetre arasında değişen tel kafes yapısındaki prototipler, Mars atmosferine benzer düşük basınç ortamında test edildi. Kum, çakıl, düz zemin ve kayalık yüzeyler gibi farklı zemin türlerinde yapılan denemeler, saniyede 9-10 metre hızla esen rüzgarların bu araçları hareket ettirebildiğini gösterdi.

Araçların yalnızca düz zeminlerde değil, eğimli alanlarda da hareket edebildiği görüldü. 11,5 derecelik bir eğimi tırmanabilmeleri, Mars’taki düşük yerçekimi göz önüne alındığında Dünya’da yaklaşık 30 dereceye karşılık geliyor.

Mars şartlarında performansları nasıl olacak?

Projeye katkıda bulunan Lizbon Üniversitesi’nden Mário João Carvalho de Pinto Balsemão, rüzgar tüneli testlerinin özellikle temkinli şekilde tasarlandığını vurguluyor. Prototiplerin gerçek araçlardan daha ağır olması nedeniyle elde edilen sonuçların ihtiyatlı yorumlandığını belirten Balsemão, “Bu da demek oluyor ki, gerçek araçlar daha düşük rüzgar hızlarında bile harekete geçebilecek” diyor.

Daha önce Mars’a gönderilen InSight görevinden ve Ingenuity helikopterinin ölçümlerinden elde edilen verilere göre, Mars yüzeyindeki rüzgar hızları sıkça saniyede 10 metreyi aşıyor. Bu da tumbleweed tarzı keşif araçlarının gerçek koşullarda işlevsel olabileceğine işaret ediyor.

Geliştirilen modellerle yapılan simülasyonlar, bu araçların ortalama saatte 0,36 kilometre hızla hareket edebileceğini ve 100 Mars günü içinde yaklaşık 400 kilometre yol alabileceğini gösteriyor. Eğer rüzgar koşulları elverişli olursa bu mesafe 2.800 kilometreye kadar çıkabiliyor. Bu tür bir mobilite, Mars yüzeyinin farklı noktalarından aynı anda veri toplanmasını mümkün kılabilir.

Ayrıca, görev sürelerinin sonunda bu araçların pasif hale gelerek sabit ölçüm istasyonları gibi çalışmaya devam etmesi hedefleniyor. Bu yönüyle, tek bir görevin çok aşamalı bir veri toplama sürecine dönüşmesi öngörülüyor.

Bir sonraki durak: Atacama Çölü

Projenin bir sonraki adımı için Kasım ayında Şili’deki Atacama Çölü’nde yeni saha testleri planlanıyor. Dünya üzerindeki en kurak yerlerden biri olan bu bölge, Mars benzeri koşullarıyla bu tür denemeler için uygun bir ortam sunuyor. Bu kez daha gelişmiş ölçüm cihazlarıyla araçların, yuvarlanırken ne derece hassas veri toplayabildiği değerlendirilecek.

Tumbleweed projesi, şu anda resmi bir uzay ajansı tarafından görev aracı olarak benimsenmiş değil. Ancak geliştirilen teknoloji, Mars keşiflerinde alternatif yöntemlere ihtiyaç duyulan bir dönemde, düşük maliyetli ve geniş alanlara yayılabilen çözümler sunma potansiyeliyle öne çıkıyor.