İnsanlığın uzaydaki en büyük hedeflerinden biri olan Mars’a yolculuk, teknolojik olarak yeni bir dönüm noktasına ulaştı. NASA’nın geliştirdiği ve Psyche uzay aracında test edilen yeni bir iletişim sistemi, Dünya’dan 350 milyon kilometre gibi inanılmaz bir mesafeden lazerle veri transferi gerçekleştirmeyi başardı. Bu gelişme, gelecekteki insanlı Mars görevleri için hayati önem taşıyan yüksek hızlı veri bağlantılarının temellerini atıyor.

Şu an uzayda milyonlarca kilometre yol alan uzay araçlarıyla çoğunlukla radyo dalgaları üzerinden iletişim kuruluyor. Ancak bu eski teknoloji, büyük veri paketleri ve yüksek hızlar söz konusu olduğunda yetersiz kalıyor. NASA’nın “Derin Uzay Optik İletişim” (DSOC) teknolojisi ise ışık demetlerine kodlanmış verileri kullanarak çok daha yüksek hızlar ve kapasiteler sunuyor.

2023 yılında fırlatılan ve 2029’da metal zengini 16 Psyche asteroidini incelemeye gidecek olan Psyche uzay aracı, bu uzun yolculuğu sırasında bir nevi test platformu görevi görüyor. Güney Kaliforniya’daki Jet Propulsion Laboratory (JPL) tarafından yönetilen bu iletişim deneyi, ışık hızında bile birkaç dakikayı bulan bir yolculuk sonunda verilerin sorunsuz bir şekilde alınıp çözümlendiğini kanıtladı. Dünya’daki iki özel istasyonun hassas koordinasyonuyla, veriler uzay aracına gönderildi ve ardından geri alındı.

Bu teknolojinin potansiyeli, Aralık 2023’te gerçekleşen bir başka testle daha net bir şekilde anlaşıldı. 31 milyon kilometre uzaklıktan, lazer ışınları kullanılarak ultra yüksek çözünürlüklü bir video Dünya’ya aktarıldı. Bu, gelecekte uzaydan canlı yayınlar yapılması ve yüksek kaliteli bilimsel verilerin anında Dünya’ya ulaştırılması hayalini gerçeğe dönüştürüyor.

NASA’nın Uzay Teknolojisi Görev İdaresi’nden bir yetkili, bu sistemin evlerde kullandığımız geniş bant internet hızlarına denk bir veri akışı sağladığını ve rekor mesafelerden mühendislik verilerini aktardığını belirtti. Psyche ile yapılan son başarılı test, lazer iletişiminin ortalama Dünya-Mars mesafesinden bile çok daha uzun mesafelerde çalışabileceğini kanıtlayarak, Mars görevlerinin iletişim altyapısı için sağlam bir temel oluşturuyor.