Ölü taklidi yapan süper bakteriler, uzayı bile tehdit ediyor
Uzay ajanslarının titiz sterilizasyonuna rağmen bir bakteri, kuruma ve besin eksikliğinde “uyku haline” geçerek hayatta kalmayı başarıyor. Tersicoccus phoenicis adlı bu ekstremofil, standart yöntemlerle tespit edilemiyor ve Mars’a yayılma riskiyle birlikte tüberküloz tedavisini de etkileyebilir.
Uzay ajansları, başka bir gezegene araç göndermeden önce gezegen koruma ilkesine büyük önem veriyor. Uzay araçları, “Dünya’daki yaşamı” başka bir gezegene taşımamak ve aslında Dünya’dan gelen bir “kaçak yolcunun” olası bir keşif olarak sanılmasını önlemek için titizlikle sterilize edilir. Ancak yeni araştırmalar, bazı bakterilerin bu en katı temizlik süreçlerinden bile kaçmayı başardığını ve bu durumun hem gezegenler arası keşifler hem de insan sağlığı açısından büyük etkileri olduğunu gösteriyor.
Antarktika buzullarından Yellowstone gayzerlerine kadar doğal aşırı ortamlarda yaşayabilen ekstremofiller adı verilen bakteriler zaten biliniyordu. Ancak insanlar, uzay aracı temiz odaları olarak adlandırılan, yeni ekstremofillerin ortaya çıkmasına neden olan yapay bir aşırı ortam yarattılar. Görev ekipleri temizliği ciddiye alsa da, bakteriler hayatta kalmak için yeni stratejiler geliştiriyor.
2007 yılında NASA’nın Phoenix iniş aracının temiz odasında keşfedilen ve daha önce yalnızca Avrupa Uzay Limanı’nda bulunan Tersicoccus phoenicis bakterisi, bu yeni nesil süper organizmalara örnek olarak gösterilebilir. Araştırmacılar, bu bakterinin bir nevi “ölü taklidi” yaparak sterilizasyondan sağ çıkabildiğini ortaya çıkardı.
Saklanan bakteriler ve tüberküloz bağlantısı
Bu bakteriler, besin eksikliği ve kuruma gibi zorlu koşullar altında uyku haline geçme yeteneğine sahip. Bu durum, onların temiz odadaki zorlu koşullarda hayatta kalmalarını sağlıyor. En endişe verici yanı ise, uyku haline girdiklerinde standart tespit yöntemlerinden kolayca kaçabiliyorlar.
Houston Üniversitesi’nden mikrobiyolog Madhan Tirumalai, bu durumu “Saklambaç oynuyorlar. Doğru koşulları elde edene kadar saklanıyorlar” sözleriyle açıklıyor. Tirumalai, gezegen koruma açısından, bu bakterilerin uyku halinde zorlu koşullarda hayatta kalabilmesi ve bir başka dünyaya yayılabilmesi olasılığının ciddi bir endişe kaynağı olduğunu vurguluyor.
Houston Üniversitesi tarafından desteklenen bir araştırmada ekip, Micrococcus luteus adlı benzer bir türden elde edilen Canlandırma Destekleyici Faktörleri (RPF) kullanarak bu uykudaki bakteriyi yeniden hayata döndürebileceğini gösterdi. Uyku hali, her yıl bir milyon insanı öldüren tüberküloza neden olan bakteriyi de içeren Actinobacteria şubesinin yaygın bir özelliği olabilir.
Araştırmacılar, buldukları bu canlandırma faktörünün sadece Tersicoccus’u değil, aynı zamanda tüberküloz bakterisini de canlandırabildiğini belirtti. Bu durum, tüberküloza neden olan bakterinin uyku haline geçip antibiyotik tedavilerinden kaçınma yeteneğini anlamak açısından önemli.
Hastanelerden gıda endüstrisine uzanan geniş kapsamlı etkiler
Tirumalai, bu uyku halinin sadece uzay aracı temiz odalarıyla sınırlı olup olmadığını düşünüyor: “Asıl soru şu: Bu uyku hali, hastaneler, ilaç tesisleri ve gıda endüstrisi gibi diğer tesislerde de yaygın mı?” Bu bakterilerin ne kadar yaygın olduğu anlaşıldığında, elde edilen bu dersler diğer endüstrilerdeki sağlık risklerini yönetmek için de uygulanabilir.
Uzmanlar, bu bakterinin Mars’a, hatta Jüpiter veya Satürn’ün uyduları gibi daha derin uzaydaki buzlu dünyalara yayılma olasılığı sorulduğunda ise dürüst bir cevap veriyorlar: “Bilmiyoruz.” Bu belirsizlik, hem o dünyaların detaylı özellikleri hakkındaki bilgi eksikliğimizden hem de Actinobacteria’nın uyku hali, davranışları ve ihtiyaçları hakkındaki belirsizliklerden kaynaklanıyor.
Çalışmanın sonuçları, hem Dünya’daki halk sağlığı hem de Güneş Sistemi’nin derinliklerindeki keşifler üzerindeki etkileri tam olarak belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu ortaya koyuyor.



Yorum gönder