Bilim insanları, küresel çapta roket fırlatmalarındaki hızlı artışın hayati önem taşıyan ozon tabakasının iyileşmesini yavaşlatabileceğini söylüyor.

Dünyanın üzeri artık uydularla kaplı ve eskiden yılda bir iki kez uzaya roket fırlatılırken artık roketlerin biri inip diğeri kalkıyor. Her gün çok sayıda roket fırlatılışına şahit olabiliyoruz.

Bilim insanlarına göre, roket fırlatmaları kirletici maddeleri orta atmosfere salıyor ve burada Dünya’daki yaşamı zararlı UV ışınlarından koruyan ozon tabakasına zarar verebiliyor. Bu, bilim insanlarının yeni endişelerinden biri. İnek çiftliklerinde hayvanların gaz salması nedeniyle ozonun zarar görmesi açıklamalarından sonra ibre şimdi de Elon Musk‘a dönmüş olabilir.

Roket emisyonlarının ozon tabakası üzerindeki etkileri üzerine araştırmalar 30 yıldan uzun bir süre önce başladı, ancak uzun süre bu etkiler küçük görüldü. Fırlatma faaliyetleri hızlandıkça bu algı değişmeye başlıyor. 2019’da dünya çapında sadece 97 uzay roketi fırlatıldı. 2024 yılına gelindiğinde bu sayı 258’e yükseldi ve 2025’te sayının katlanarak artması bekleniyor. Nerdeyse günde iki – üç roket fırlatıyor olabiliriz.

Her gün üç – beş roket hedefine az kaldı

2026 ve sonrası içinse insanlık artık leblebi çekirdek gibi roket fırlatıyor olacak. Savaşlar nedeniyle tarafların birbirlerine fırlattığı silahlı roketler ise bu sayılara dahil değil.

Orta ve üst atmosferde, roketlerden kaynaklanan emisyonlar, bulut kaynaklı yıkama gibi temizleme süreçlerinin olmaması nedeniyle, yerden gelen gazlara göre 100 kata kadar daha uzun süre atmosferde kalabiliyor. Çoğu fırlatma Kuzey Yarımküre’de gerçekleşse de, atmosferik sirkülasyon bu kirleticileri küresel olarak yayıyor ve genel olarak ozon tabakasının incelmesine sebep olabiliyor.

Dolayısıyla, bilim insanları artık roketlerden ve uzaya ulaşmak için roket kullanma yönteminden son derece endişeliler.