Samsung, CES 2024’te “Herkes için Yapay Zeka” Vizyonunu Tanıttı

Samsung, CES 2024’te “Herkes için Yapay Zeka”   Vizyonunu Tanıttı

Samsung, CES 2024’te “Herkes için Yapay Zeka” Vizyonunu Tanıttı

KAYNAK: Teknolojioku

 Samsung Electronics, yapay zeka teknolojisiyle kullanıcıların her zamankinden
daha sezgisel ve konforlu bir cihaz deneyimi yaşamasını nasıl
sağlayacağına dair vizyonunu paylaştı. Bu alandaki
inovasyonlarını CES
2024
 kapsamında düzenlediği basın toplantısında
paylaşan Samsung; geliştirdiği
teknolojilerin, ürünlerin ve hizmetlerin yaşamı kolaylaştırmak
için yapay zeka destekli yeteneklerden nasıl faydalandığını
anlattı. 

Samsung CEO’su Jong-Hee (JH) Han,
basın toplantısında yaptığı açılış konuşmasında, yapay zekânın bağlantılı teknolojiler konusunda
insanların günlük yaşamını iyileştirirken her zaman kontrollü ve
“arka planda” çalışmaya devam edeceğini aktardı. JH Han ile
birlikte şirketin önde gelen yöneticilerinin özetlediği
strateji, yapay zekanın hem kolay hem de kullanışlı bir şekilde
bağlantılı deneyimleri geliştirmedeki rolüne odaklandı. Basın
toplantısında Samsung, şirketin bu
hedeflere ulaşılmasını destekleyen bir dizi ürün ve hizmet
tanıttı.

Yapay zekanın ortaya çıkmasıyla birlikte, daha akıllı ve
daha iyi deneyimlerin yaşama şeklimizi yeniden tanımlayacağını
belirten JH Han, “Samsung‘un güçlü
cihazlardan oluşan geniş portföyü ve açık kaynak iş birliklerini
geliştirme arayışı, yapay zeka ve
hiper-bağlanabilirlik özelliklerinin herkese ulaştırılmasına
yardımcı olacak” dedi.

Samsung Türkiye Tüketici
Elektroniği Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Mert
Gürsoy ise basın toplantısıyla ilgili değerlendirmelerini şu
sözlerle paylaştı:

‘‘Yapay zeka, dünyamızı dönüştürürken iletişim ve bağlantılı
yaşamı yeni bir noktaya taşıyor. Samsung olarak, yıllardır yapay zekaya stratejik olarak yatırım yapıyoruz.
Daha konforlu, daha sürdürülebilir ve kişiselleştirilebilir bir
yaşam tarzı sunabilmek için AI teknolojisinin kilit bir önemi
olduğunu düşünüyoruz. Bunu da AI vizyonumuzu 3 ana başlıkta ele
alarak yapıyoruz; toplum için AI, ürün için AI, deneyim için AI.
İşte bu üçlü yapı, bu yıl CES 2024 sloganımız olan ‘Herkes için AI’
yaklaşımını özetliyor diyebiliriz. TV’lerimiz, akıllı
buzdolaplarından çamaşır makinelerine, fırınlardan akıllı
süpürgelere kadar burada tanıttığımız cihazlarımız, yapay zekanın sunduğu
akıllı özelliklerle donatılmış durumda. Bu ürünler, kullanıcıların
ihtiyaçlarına göre kendilerini adapte edebiliyor ve böylece daha
kişiselleştirilmiş bir kullanıcı deneyimi sunuyor. Aynı zamanda
daha sürdürülebilir ve erişilebilir bir toplum düzenine katkı
sağlıyor. Gelecekte de yapay zeka ve akıllı
teknolojilerin, kullanıcı deneyimini odağına alarak daha ileri
seviyeye taşıyacağını düşünüyoruz. Samsung olarak bu alanda yol gösterici konumundayız
ve bu alandaki yatırımlarımıza ve ürün geliştirmelerimize ara
vermeden devam edeceğiz. Tüketicilerimizden de bu çabalarımızın
karşılığını görüyoruz. 

2023 yılını pazar performansı açısından çok başarılı bir şekilde
kapattık. TV pazarı Türkiye’de 2023 yılında %10’luk adetsel büyüme
performansı gösterip Ocak-Kasım döneminde yaklaşık 2.2 milyon adete
ulaşırken, global pazarda adetsel olarak %4 daralma gerçekleşti.
Cirosal anlamda ise %25 büyüyen pazar 1.4 milyar dolar seviyesine
ulaşırken aynı dönemde global pazarlarda %10’luk daralma
gözlemlendi. Samsung olarak TV
kategorisinde cirosal pazar payımızı bir önceki yıla göre %0.6
artışla %29,5’e ulaştırdık. Toplam satışlar içerisinde 8K
performansında diğer ülkelerle kıyaslandığında en yüksek paya
ulaşan ülkeler içerisindeyiz.

Buzdolabı pazarı göz önüne alındığında; Ocak-Kasım 2023
döneminde pazar büyüklüğü, adette %13’lük büyüme göstererek 2.1
milyon adete ve %34 büyüme ile 1.7 milyar USD’lik hacime
ulaştı. Sürekli geliştirdiğimiz yeni teknolojilerimiz ve inovatif
modellerimiz sayesinde, gardırop tipi buzdolabı kategorisindeki
pazar payımız yüzde 60’a ulaştı. Çamaşır makinesi pazarı ise aynı
dönemde adette %15’lik büyüme göstererek 2,2 milyon adete ulaştı.
Cirosal baktığımızda ise %39’luk USD bazında büyüme ile 1.3 milyar
USD’lik hacime ulaştı. Kurutma özellikli çamaşır makineleri
segmentinde %35’lik pazar payına sahip olup 2016’dan bu yana pazar
liderliğimizi sürdürüyoruz.”

Yapay Zeka Destekli
Görsel Ekranlar ve Dijital Cihazlar, Evlerde Yeni Deneyimler
Sunuyor

CES basın toplantısında konuşan Samsung Electronics Amerika Bağlantılı Deneyim
Merkezi Başkanı Jonathan Gabrio, yapay zeka teknolojisinin Görsel Ekran ürünlerinin ve
Dijital Cihazların kullanımını nasıl dönüştürdüğünü katılımcılara
aktardı. Örneğin, Samsung Neo
QLED 8K QN900D, önceki modele göre 8 kat daha büyük
bir yapay zeka sinir ağıyla ve iki kat daha hızlı bir NPU
ile donatılmış yerleşik bir yapay zeka işlemcisi
olan NQ8 AI Gen 3’e sahip. Bu işlemci sayesinde Samsung Neo QLED 8K, kullanıcılara 8K’ya kadar
yüksek çözünürlük kalitesinde izleme deneyimi sunmak için düşük
çözünürlüklü içerikleri otomatik olarak yükseltiyor ve AI Motion
Enhancer Pro özelliğiyle hızlı hareket eden sahneleri
netleştiriyor.

Samsung Neo QLED 8K ayrıca,
TV’lerdeki ses deneyimini optimize etmek için yapay zekayı kullanarak insan seslerini ve arka
plan gürültüsünü analiz eden Aktif Ses Yükseltici Pro ile
donatıldı. Bu özellik sayesinde, çeşitli içeriklerin bir stadyumun
veya sinema salonunun ön sırasındaymış gibi keyfini çıkarmak mümkün
oluyor. Bunların yanında Samsung Neo QLED 8K, eğlence deneyimini
geliştirmek için en yeni uygulamaları, hizmetleri,
kişiselleştirilmiş içerikleri ve hizmet önerileri sunan Tizen OS
Home özelliğine de sahip.

Samsung, farklı ihtiyaçları olan
izleyiciler için de yenilikçi erişilebilirlik özellikleri
sunuyor. Samsung Neo QLED’deki
işaret dili özelliği, işitme engellilerin hareketleriyle kolayca
kontrol edilebiliyor. Sesli Altyazı özelliği ise görme engelliler
için altyazıları gerçek zamanlı olarak seslendiriyor.

Ayrıca Samsung, 150 inçlik bir
görüntüleme alanına sahip olmasının yanında, aynı zamanda dünyanın
ilk kablosuz 8K iletimine sahip projektörü yeni The Premiere 8K’yı
da tanıttı. The Premiere 8K ile kullanıcılar kendi evlerinin
konforunda sinemadaki gibi tam genişlikte bir izleme deneyimi
yaşayabilecek.

Ses konusunda ise Samsung,
kullanıcıların evlerine kolayca entegre olan özelleştirilebilir
kapak tasarımına sahip bir hoparlör olan Music Frame’i tanıttı.
Music Frame, Q-Symphony özelliği sayesinde Samsung TV’ler ve soundbar’larla senkronize
oluyor; dahili çift woofer ile sunduğu güçlendirilmiş bas ve
surround sesi zahmetsizce evlere getiriyor.

Samsung, ilk olarak CES 2020‘de
tanıtıldıktan sonra bu yıl, yuvarlak formu ve yapay zeka özellikli
robotu Ballie için de önemli geliştirmeler sundu. Ballie artık,
kullanıcıların hava durumu veya diğer ilgili içerikler gibi günlük
yaşam için önemli bilgileri her yerden görüntüleyebilmesini
sağlıyor. Böylece Ballie, istenmeyen işlerle ilgilenmenin yanında,
duvarlara görüntü ya da video yansıtmak gibi özelleştirilmiş
hizmetler sunmak için diğer akıllı cihazlarla etkileşime girebilen
bir yapay zeka arkadaşa dönüşüyor.

Mutfağa ve yemeğe yönelik deneyimleri geliştirmek
için Samsung, AI Family
Hub™+ özellikli 4 Kapılı Bespoke Flex™ Buzdolabını
tanıttı. Buzdolabı, yeni AI Vision
Insideözelliği sunan 32 inçlik bir ekrana sahip. Bu özellik,
buzdolabına konan ve çıkarılan 33 farklı gıda maddesini tanıyan
dahili bir kamera kullanıyor ve bu malzemeler üzerinden tarifler
öneriyor. Kullanıcılar ayrıca AI Family Hub™ ekranına sahip 4
Kapılı Bespoke Flex™ Buzdolabında sakladıkları gıda maddelerinin
“son kullanım tarihlerini” de belirleyebiliyor. Bu özellik
etkinleştirildikten sonra buzdolabı, belirlenen tarihler yaklaşınca
kullanıcıya bildirim gönderiyor. Gıda israfını azaltarak tasarruf
etmeye yardımcı olan yapay zeka destekli
bu özellikler, çevreye daha duyarlı yaşam tarzlarını mümkün
kılıyor. Anyplace Induction serisi ise yapay zeka bağlantısını bir adım öteye
taşıyor. Samsung Food
uygulamasına kaydedilen tarifler, fırının 7 inç genişliğindeki
ekranından paylaşılabiliyor, böylece kullanıcılar, yemeklerini
hazırlarken içerikleri takip edebiliyor. 

Samsung‘un yapay zeka teknolojileri mutfağın dışındaki cihazlarda
da yer alıyor. Yeni BESPOKE AI™ Combo Kurutmalı Çamaşır
Makinesi, AI Hub özelliğine sahip.
Çamaşır yıkama işlemini yöneten sezgisel bir kontrol merkezi görevi
gören 7 inç LCD ekran, kullanıcılara kolay ve keyifli bir yıkama ve
kurutma deneyimi sunuyor. Özellik, kullanıcıların alışkanlıklarını
hatırlıyor ve yıkama programları önermek için makine öğrenimi
teknolojisi kullanarak yıkama ve kurutma işlevlerini
kişiselleştiriyor. Samsung‘un yakında
piyasaya sunacağı vakumlu ve paspaslı robot süpürge Bespoke Jet Bot
Combo™, daha kullanışlı ve etkili bir temizlik deneyimi
için yapay zekadan yararlanıyor.
Önceki nesil robot süpürge serisinin devamı niteliğindeki üründe
yer alan AI Object Recognition/Yapay Zeka Nesne
Tanıma özelliği, daha fazla nesneyi ayırt edebilecek, lekeleri
tespit edip etrafını daha iyi algılayacak. Bespoke Jet Bot Combo™
ayrıca, halının uzunluğunun yanı sıra karşılaştığı zemin türlerini
de algılıyor ve ayarlarını buna göre değiştiriyor.

Uzamsal Zeka Çözümüyle Kullanıcılar ve Cihazlar Arasında
Daha İyi Bağlantı Kuruluyor

Başkan Yardımcısı ve SmartThings Başkanı Jaeyeon
Jung, Samsung‘un SmartThings vizyonunu
aktarmanın yanında, yapay zeka teknolojisiyle kullanıcılar ve cihazları
arasındaki ilişkiyi güçlendirmenin heyecan verici yeni yollarını şu
cümleyle vurguladı, “Bir müşteri ne kadar çok Samsung cihazı kullanırsa, bu cihazlar o kadar
akıllı hale geliyor ve günlük hayatı daha iyi öğrenip
destekliyor.”

Uzamsal yapay zekâ,
kullanıcının yaşam alanını ve rutinlerini öğrenen cihazlarda, bu
vizyonu mümkün kılmanın anahtarı olarak öne çıkıyor. Cihazlar bu
sayede daha kişiselleştirilmiş bir ev yönetimi deneyimi sunuyor.
Kullanıcıların tüm cihazların durumunu ve konumunu kolayca kontrol
edebilmesini mümkün kılan SmartThings, dijital kat planları
oluşturulması konusunda robot süpürgeler gibi bağlı cihazlarda
LiDAR teknolojisini
kullanıyor. SmartThings Mart ayında, Samsung akıllı telefon ve TV’lerde daha ayrıntılı
bir deneyim yaşatmak için geliştirilen 3 Boyutlu Harita Görünümü
özelliğini kullanıma sunacak. Ayrıca, yalnızca bir QR
koduyla, kullanıcıların kendi SmartThings ekosistemlerine aile ve
arkadaşlarını eklemesine olanak tanınacak, böylece evdeki her
kullanıcı kendi rutinini oluşturabilecek.

Akıllı sensörler ve yapay zeka kullanan
SmartThings platformu, düşme gibi olağandışı durumları tespit
edebiliyor ve belirlenen aile üyelerine ve çalışanlara uyarılar
gönderebiliyor. Bunların yanında, Galaxy SmartTag2 sayesinde
kullanıcılar, evcil hayvanlarının aktivitelerini takip edebiliyor
ve ürünü bir tasmaya veya gezdirme aksesuarına takarak evcil
hayvanlarının bilgilerini dijital olarak saklayabiliyor.

Jaeyeon Jung’un değindiği bir diğer nokta da Bixby sesli
asistanının gelişmiş yapay zeka yetenekleriyle akıllı evleri nasıl daha
dinamik hale getirdiğiydi. Bixby artık kullanıcının konumunu ve
faaliyetlerini anlayarak komutları otomatik olarak en uygun
cihazlara yönlendirebiliyor. Multi Device Wakeup/Çoklu Cihaz
Uyandırma gibi temel teknolojiler, paylaşılan bir iletişim
protokolüyle birleştirildi. Bu özellikler, Bixby’nin bir odadaki
tüm cihazlardan komutları dinlemesini ve sonrasında, istenen
eylemin yalnızca en ilgili cihazda gerçekleştirilmesini sağlıyor.
Örneğin, mutfakta Family Hub™ üzerinden bir yemek tarifi videosu
izleyen bir kullanıcı “Hey, Bixby! Bir şarkı çal!” diye
seslendiğinde, müzik, kullanıcının akıllı hoparlöründe başlayacak
ve tarif videosu kesintiye uğramadan Family Hub™’da oynatılmaya
devam edecek.

Samsung Daily+ hizmetine sahip
TV’ler, akıllı ev özelliklerinin büyük bir kısmı için giderek daha
merkezi bir konuma sahip olurken aynı zamanda çeşitli ek hizmetlere
de erişim sunacak. Bunlar arasında ConnecTime çözümü aracılığıyla
yapılabilen video görüşmeleri, video üzerinden veteriner
danışmanlık hizmetleri ve egzersiz verilerini Samsung akıllı saatlerine aktarabilen Workout
Tracker yer alıyor. Samsung ayrıca, TV kapalıyken bile erişilebilen
hava durumu veya ev güvenlik sisteminden canlı güvenlik kamerası
görüntüsü gibi, kullanıcıların evleri hakkında yararlı bilgiler
sunan yeni Samsung Now+ hizmetini
de duyurdu. SmartThings özelliklerinde olduğu gibi, kullanıcılar bu
bilgilere de sesli komutla erişebilecek.

Samsung Tüm
Cihazlarında Güvenliğe ve Gizliliğe Odaklanıyor

Samsungyapay zeka özellikli
ve birbirine bağlı cihazların geleceği konusunda güvenliğin ve
gizliliğin önemine odaklanıyor. Mobil Deneyim Güvenliği Ekibi’nden
Shin Baik, hiper bağlantılı çağın temel bir unsuru olarak, şirketin
güvenlik çözümlerine değindi.

Güvenlik çözümlerinden biri olan Samsung Knox Matrix, artık
birçok Samsung Galaxy akıllı
telefonda ve akıllı TV’de uçtan uca şifreleme sağlıyor. Bu
teknoloji, güvenlik tehditlerini belirlemek ve izole etmek için
cihazların birbirini izlemesine olanak tanıyor. Samsung‘un bazı popüler cihazlarında kullanıcı
verilerini güvende tutan Knox Vault’un kullanımı
ise Samsung Neo QLED 8K TV’ler
gibi SmartThings’e bağlanan daha fazla cihazı kapsayacak şekilde
genişletildi. Bunlara ek olarak, Samsung‘un büyük teknoloji şirketleriyle yaptığı iş
birlikleri, kullanıcıların güvenliğini ve gizliliğini kendi
ihtiyaçlarına göre uyarlanmış bir şekilde deneyimlemesine imkan
tanıyor. 

Samsung, Sorumlu
Malzeme Kullanımı, Enerji Yönetimi ve Erişilebilirlik Konularında
Adımlar Atıyor

Etkinlikte ayrıca, Samsung Kurumsal Sürdürülebilirlik Merkezi Başkan
Yardımcısı Inhee Chung, Samsung‘un
daha döngüsel bir ekonomi yaratılmasına yönelik planlarını
vurguladı. Bu planların bir parçası olarak Samsung, ürünlerinde geri dönüştürülmüş malzemelere
giderek daha fazla yer veriyor. Örneğin, Galaxy cihazlarında atık
balık ağlarından elde edilen geri dönüştürülmüş plastikler,
TV’lerde geri dönüştürülmüş plastikler ve Bespoke
buzdolaplarında geri dönüştürülmüş alüminyum malzemeler
kullanılıyor.

Ayrıca, şirketin ABD’de ve belirli Avrupa ülkelerinde hayata
geçirdiği Certified ReNewed programı, uygun fiyatlı yenilenmiş
telefonlar sunuyor. Galaxy Upcycling programı ise tüketicilerin
eski telefonlarını yaratıcı şekillerde yeniden kullanmasına veya
yeniden tasarlamasına imkan tanıyor. Şirket geri dönüşüm kadar
ileri dönüşüm faaliyetlerinin de ölçeğini büyütmeyi hedefliyor.

Samsung‘un sunduğu teknolojilerdeki
sürdürülebilirlik çabalarına katkıda bulunma yolları arasında,
SmartThings AI Enerji Modu gibi özellikler aracılığıyla ürünlerinin
kullanımını enerji açısından daha verimli hale getirmek
için yapay zekadan yararlanmak da
yer alıyor. Bu çözümler, kullanıcıların elektriği verimli
kullanmasına yardımcı olmak için enerji kullanımını otomatik olarak
optimize ediyor. Yeni özellikler, yapay zeka teknolojilerinin yalnızca yaşamı
kolaylaştırmakla kalmayıp, aynı zamanda tüketicilerin çevresel ve
ekonomik açıdan daha sorumlu bir yaşam sürmesine imkan tanıdığının
örnekleri olarak öne çıkıyor. 

Tesla ile yapılan yeni iş birliği sayesinde SmartThings Energy,
hem ev içinde hem de dışında daha kullanışlı hale geliyor. Bu
ortaklık, SmartThings Energy’yi elektrikli araçlar, Powerwall ev
bataryası, Solar Inverter ve Wall Connector EV şarj çözümü dahil
olmak üzere Tesla ürünlerine entegre ediyor. Bir diğer avantaj
olarak, SmartThings Energy kullanıcıları, Tesla uygulamasının
Powerwall “Storm Watch” işlevinden de faydalanabiliyor. Böylece
kullanıcılar, SmartThings aracılığıyla, yalnızca Tesla
uygulamasında değil, aynı zamanda bağlantılı Samsung TV’lerinden ve cep telefonlarından da
şiddetli hava koşullarını takip edebiliyor. SmartThings ayrıca,
Tesla Powerwall ürününde depolanan yedek enerjinin kullanım
süresini uzatmak için AI Enerji Modunu etkinleştirerek
kullanıcıların elektrik kesintilerine daha hazırlıklı olmasını
sağlıyor. 

Samsung, erişilebilirlik özelliklerini
artırmak için dijital cihazlara, eller serbest hareketlerine yanıt
vermek gibi, yeni özellikler ekliyor. Mobil cihazlar, aramalar
sırasında otomatik olarak oluşturulan altyazılar sunuyor; TV’lerde
ve ekranlarda altyazıları sese dönüştüren, yapay zeka özellikli
yeni bir metinden konuşmaya dönüştürme özelliği (text-to-speech)
bulunuyor. Görme güçlüğü çekenlere daha fazla yardımcı olmak
için, Samsung TV’lerdeki Relumino
Together Modu, görme güçlüğü çeken ve çekmeyen tüm kullanıcıların
hem görsel ayarlarla hem de özel ayarlar yapılmadan, birlikte TV
izleyebilmesini sağlıyor. Artık herkes aynı anda ev eğlencesinin
tadını çıkarabiliyor.

Sosyal Medya'da Paylaş

Yorum gönder