Stephen King’in övdüğü sessiz dehşet korku filmi: “Jenny Pen Kuralı”
Stephen King’in 21. yüzyılın en iyi filmlerinden biri olarak seçtiği Jenny Pen Kuralı, yaşlanma, izolasyon ve psikolojik şiddet temalarıyla dikkat çekiyor. Shudder’da izlenebilir.
New York Times’ın 21. yüzyılın en iyi filmleri listesi, sinemanın önde gelen isimlerinin ne izlediğine dair ipuçları veriyor. Stephen King’in oy kullandığı bu listede, usta yazarın korku dünyasına olan hâkimiyetini bir kez daha görüyoruz. King, 2025 yılında vizyona giren ama yeterince ilgi görmeyen Jenny Pen Kuralı’na ilk 10’unda yer verdi.
Film, Shudder’da yayınlanmadan önce sınırlı sayıda sinema salonunda gösterildi. Ancak tüm bunlara rağmen hak ettiği ilgiyi bir türlü göremedi. Bu da oldukça şaşırtıcı, zira başrollerde efsanevi oyuncular John Lithgow ve Geoffrey Rush yer alıyor.
King’i etkileyen korku damarı: İzolasyon, nesne korkusu ve toplumsal eleştiri
Stephen King’in bu filmi fark etmesi aslında hiç şaşırtıcı değil. Jenny Pen Kuralı, King’in sıkça işlediği temaları başarıyla yansıtıyor: İzole bir ortam, cansız bir nesneden doğan tehdit unsuru ve toplumda görmezden gelinen gruplara dikkat çekme arzusu. Film, özellikle yaşlı bireylerin görünmezleştirildiği bir dünyada onların korkularının nasıl ciddiye alınmadığını gözler önüne seriyor.
Yaşlanmanın sessiz kâbusu: Jenny Pen Kuralı
Film, felç geçirdikten sonra bir bakım evine yerleştirilen yargıç Stefan’ın (Geoffrey Rush) hikâyesine odaklanıyor. Burası, lüksten uzak, adeta unutulmuş bir yer. Tesis işlevini sürdürüyor gibi görünse de, içindeki insanlar için zaman durmuş gibi. Birçoğu hayattan soyutlanmış, yavaşça yok olmaya terk edilmiş durumda.
Kuklanın, masum görünen nesnelerin nasıl korkuya dönüşebileceğinin bir simgesi hâline gelişi, Stephen King’in anlatım dünyasını çağrıştırır.
Jumpscare’siz karanlık
Film, ani korku öğeleri yerine rahatsız edici atmosferiyle izleyiciyi derinden sarsıyor. Kamera açıları çoğu zaman bir şeyin orada olup olmadığını sorgulatan türden ve bu, izleyicide sürekli bir tedirginlik yaratıyor. Hikâyede sıradan bir nesne – bir kukla – zamanla yoğun bir korkunun merkezine yerleşiyor. Asıl dehşet ise insan eliyle işlenen kötülükte yatıyor.
Yorum gönder