Organ nakli bekleyen hastalar için büyük umut vadeden önemli bir gelişmeye imza atıldı. Bilim insanları, kan grubu uyumsuzluğundan kaynaklanan sorunları ortadan kaldırmak amacıyla, kan grubu A olan bir böbreği başarıyla evrensel verici kan grubu 0’a dönüştürdü ve ardından beyin ölümü gerçekleşmiş bir kişiye nakletti. Dönüştürülen böbrek, nakilden sonra iki gün boyunca sorunsuz çalışarak bu yöntemin potansiyelini gözler önüne serdi.

1950’lerden bu yana hayat kurtaran bir tedavi yöntemi olan böbrek nakilleri, ne yazık ki bazı temel kısıtlamalara takılıyor. Bu kısıtlamaların en başında, verici ile alıcının kan grubunun uyuşması geliyor. İnsanlarda dört ana kan grubu (A, B, AB ve 0) bulunuyor ve bir kişinin bağışıklık sistemi, kendisinde olmayan antijenleri taşıyan yabancı bir organa karşı anında şiddetli bir tepki gösteriyor.

Bu kısıt, özellikle kan grubu 0 olan hastaları dezavantajlı konuma düşürüyor. 0 kan grubundaki hastalar, yalnızca 0 grubu bir böbrek kabul edebilirken, A, B veya AB grubundaki hastalar 0 grubu organları da alabiliyor. Bu durum, 0 grubu hastaların organ bekleme listelerinde diğerlerine göre 2 ila 4 yıl daha uzun süre beklemelerine neden oluyor.

ECO yöntemiyle evrensel organ dönüşümü

Bilim insanları 1980’lerin sonlarından itibaren kan grubu uyumsuz (ABOi) organların naklini mümkün kılan karmaşık yöntemler geliştirmişti. Ancak 2022 yılında, Britanya Kolumbiyası Üniversitesi’nden araştırmacılar, süreci çok daha basitleştiren enzim temelli bir tedavi protokolü geliştirmeyi başardı. Bu çığır açan yöntem, “enzimle dönüştürülmüş 0” veya kısaca ECO olarak adlandırılıyor.

Çalışmanın yazarlarından, biyokimya profesörü Stephen Withers, bu yöntemin mantığını şöyle açıklıyor: “Organları nakil öncesinde iyi durumda tutmak için kullanılan koruyucu sıvıya, kan grubu antijenlerini temizleyen özel enzimler eklendi. Bu enzimler, A grubu böbreğin yüzeyindeki A antijenlerini etkili bir şekilde temizleyerek böbreği evrensel alıcı olan O grubuna dönüştürdü. Böylece alıcının kanındaki anti-A antikorlarının böbreği hedef alması engellenmiş oldu.

Ekip, bu yöntemin işleyişini test etmek için ailesinin onayıyla beyin ölümü gerçekleşmiş bir alıcıya ECO böbreği nakletti. Alıcının kanında, normalde böbreği hemen reddetmeye yetecek miktarda yüksek oranda anti-A antikoru bulunuyordu. Araştırmacılar, organın direncini görmek adına, normalde yapılan yoğun antikor tedavi öncesi uygulamasını özellikle uygulamadı.

Nakilden sonraki ilk iki gün boyunca böbrek herhangi bir sorun göstermeden çalıştı. Ancak üçüncü günde, böbreğin yeniden A grubu antijenlerini üretmeye başlamasıyla birlikte alıcının bağışıklık sistemi de tepki vermeye başladı.

Bu durum, yöntemin klinik uygulaması için kritik veriler sağlıyor. Profesör Withers, uzun süreli toleransın mümkün olabileceğini, ancak gerçek nakillerde ECO organlarla birlikte standart immünosüpresyon (bağışıklık baskılayıcı) tedavilerinin uygulanması gerektiğini belirtiyor.

Araştırmacılar, organların kan grubunu değiştirebilme yeteneğinin, bekleme listelerindeki adayların yüzde 50’sinden fazlasını oluşturan 0 grubu hastalar için devrim niteliğinde olduğunu vurguluyorlar. Bu yöntem, organ nakli bekleme sürelerini dramatik bir şekilde kısaltabilir.

Bulgular, tıp ve biyomühendislik alanında saygın bir dergi olan Nature Biomedical Engineering’de yayımlandı.