Uzamanlar açıkladı: Banyo havlularını nasıl ve ne sıklıkta yıkamalıyız?
Uzmanlara göre, havluların kullanım sayısı arttıkça taşıdığı mikrobiyal yük de artıyor. Kuruma süresi ve saklama koşulları da bu durumu etkileyen başlıca faktörlerden.
Günlük hayatımızda en çok gözden kaçırdığımız konulardan biri, banyo havlularının ne kadar sıklıkla yıkandığı. Bazı kişiler için bu haftalık bir rutin olurken, bazıları için aylar hatta yıl süren bir aralığa dönüşebiliyor. Ancak uzmanlara göre bu alışkanlık, düşündüğünüzden daha büyük bir hijyen sorunu yaratabilir.
Leicester Üniversitesi’nden Klinik Mikrobiyoloji Profesörü Dr. Primrose Freestone’a göre, banyo havluları en fazla iki kullanımda bir yıkanmalı. Günde bir kez duş alan biri için bu, havlunun iki günde bir temizlenmesi gerektiği anlamına geliyor. Ancak eğer bağışıklık sistemi zayıfsa ya da vücutta açık yara gibi enfeksiyon riski taşıyan bir durum varsa, her kullanım sonrası yıkamak en güvenli tercih olacaktır.
Banyo sonrası kullanılmış bir havlu, çıplak gözle temiz görünse bile mikroorganizma açısından oldukça zengin olabiliyor. Duş sonrası cilt kurulanırken, havluya binlerce deri hücresi ve milyonlarca mikrop geçiyor. Havlu tekrar kullanıldığında bu mikrobiyal yük artıyor ve zamanla gözle görülmeyen bir “mikroorganizma topluluğu“na dönüşebiliyor.
Bu bakteriler arasında E. coli, Staphylococcus aureus ve Klebsiella gibi insanlarda ciddi enfeksiyonlara yol açabilecek türler var. Bu mikroplar; ateş, astım, cilt tahrişleri ve daha pek çok sağlık sorununu tetikleyebiliyor. Havluların sürekli nemli kalması, bu mikroorganizmaların çoğalması için de uygun bir ortam yaratıyor. Özellikle kalın dokulu banyo havluları, çabuk kuruyamadıkları için bu riski daha da artırır.
Neden bu kadar hızlı koku yapıyorlar?
Havlularda zamanla oluşan bilindik küf kokusunun nedeni yalnızca su değil. Islak kalan havlular, deterjan kalıntıları, vücut sıvıları ve ölü deri hücrelerinin birleşimiyle, bakteri ve mantarlar için adeta bir beslenme alanına dönüşüyor. Bu da kötü kokulara yol açan uçucu bileşiklerin açığa çıkmasına neden olabiliyor.
Uzmanlar, özellikle banyo havlularının hiçbir şekilde paylaşılmaması gerektiğini vurguluyor. Çünkü maymun çiçeği gibi bazı viral enfeksiyonlar, yalnızca cilt temasıyla değil, ortak kullanılan havlu veya yatak örtüsü gibi eşyalar aracılığıyla da yayılabiliyor.
Yıkama sırasında sıcaklık oldukça önemli. 60°C’de deterjanla yıkanan havlularda, bakteri ve mantarların büyük kısmını etkisiz hale geliyor. Sonrasında ise havluların mutlaka tamamen kuruması gerekiyor. Nemli kalan havlular, mikrop oluşumunu hızlandırabiliyor ve tekrar kötü kokulara neden olabiliyor.
Havlular nasıl saklanmalı?
Yıkanan havluları hemen katlayıp dolaba kaldırılmamalısınız. Tam anlamıyla kuruduklarından emin olunmadan yapılan saklama, içlerinde nem kalmasına ve mikroorganizma üremesine yol açabiliyor. Mümkünse havluları güneşte kurutulmanızda yarar var. Güneş, doğal bir dezenfektan görevi görerek hem havluların hızlı kurumasını sağlıyor hem de ferah bir koku bırakıyor. Hava koşulları elverişli değilse, kurutma makinesi de iyi bir alternatif olabilir.
KAYNAK : www.chip.com.tr
Yorum gönder