Alfabeyi kullanan en eski tam cümle, bir bit tarağının üzerinde ortaya çıktı

Alfabeyi kullanan en eski tam cümle, bir bit tarağının üzerinde ortaya çıktı

İsrail, Tel Lachish’te bulunan 3.700 yıllık fildişinden yapılmış bir tarak, modern alfabelerin atası kullanılarak yazılmış en eski tam cümle gibi görünen bazı işaretleri içeriyor. Yeni bir araştırmaya göre cümleyi oluşturan harfler, alfabenin nasıl evrimleştiğine ve antik çağın seçkinlerinin endişelerine dair pek çok bilgiyi ortaya çıkarıyor.

Günümüzde alfabe olarak algıladığımız ve zamanla daha soyut hale gelen kelimelerin resimli temsilleriyle başlayan sistemi ilk kez kullananlar, genel kanının aksine eski Mısırlılar veya Mezopotamyalılar değildi. Modern Avrupa ve Arap yazılarında kullanılan harflerin kökenlerini sağladığı düşünülen, aslında Kenan dilleri ve Kenan alfabesiydi. Tarak üzerindeki cümle de bu alfabeyle yazılmış.

Tel Lachish tarağındaki yazının inceliği, o zamanlar Kenan dilinde okuryazarlığın önceden tahmin edilenden daha yaygın olabileceğini gösteriyor.

Taraktaki 17 sembolünün şekilleri, araştırmacıların, antik kentin çok daha genç bir katmanında bulunmasına rağmen, yaşının 3.700 olduğunu tahmin etmelerine sebep oldu. Araştırmacıların kelimeler için yaptıkları tercümeye göre üzerinde yazan şey şuydu: “Bu diş, saç ve sakal bitlerini kökünden söküp atsın.” Bu tercümenin doğru olduğunu varsayarsak, açıkça, o zamanlar kelimeler, harfleri çok daha verimli bir şekilde kullanılıyordu. Yazıların kil, kemik veya fil dişi üzerinde özenle çizilmeleri gerektiği düşünülürse bunun sebebini tahmin edebiliriz.

Ayrıca bu tarak, bölgede keşfedilen ve bir nesnenin sahibine atıfta bulunmak yerine, amacına ilişkin ilk yazıt olarak öne çıkıyor.

Kudüs İbrani Üniversitesi’nden Profesör Yosef Garfinkel yaptığı açıklamada, “Bu, İsrail’de Kenan dilinde bulunan ilk cümledir” dedi ve ekledi: “Suriye’de Ugarit’te Kenanlılar var ama onlar bugüne kadar kullanılan alfabeyle değil, farklı bir alfabeyle yazıyorlar.

Posta pulu büyüklüğündeki tarak hasar görmüş ve dişlerinin çoğunu kaybetmiş durumda. Ancak bir tarafta altı kalın, diğer tarafında 14 daha ince çıkıntı bulunuyor. Daha büyük dişlerin saç ve sakaldaki düğümleri çözmek için kullanıldığı, daha küçük dişlerin ise bitleri ve yumurtaları temizleyebildiği düşünülüyor.

Daha yazı fark edilmeden önce, tarak bize o dönemde Orta Doğu’daki yaşam hakkında zaten bilgiler veriyordu. Fildişinden yapılan her şey, Afrika’dan ithal edilmesi gereken lüks bir eşya olurdu. Bitlerin en az 10.000 yıldır insanlığın başına bela olduğu biliniyor ve tarak, onların zenginler için bile bir sorun olduğunu kanıtlıyordu.

Sosyal Medya'da Paylaş

Yorum gönder