ABD’de “gök gürültüsü yumurtası”, ülkemizde ise Kakıköytaşı veya Kalsedon Taşı olarak bilinen taşlar, dışarıdan bakıldığında çok sade bir görünüme sahip olabilir. Ancak kesilip cilalandıklarında ortaya çıkan çeşitli renkleri ve kristalleri sebebiyle kaya koleksiyoncuları arasında oldukça popüler durumdalar.

Litofiz olarak da bilinen gök gürültüsü yumurtaları, genellikle riyolit adı verilen silika bakımından zengin volkanik kayadan oluşan küresel nesnelerdir. “Gök gürültüsü yumurtası” adının, bu yuvarlak kayaların, fırtınalar sırasında gök gürültüsü ve şimşek yaratan efsanevi gök gürültüsü kuşlarının yumurtaları olduğunu söyleyen Kızılderili efsanelerinden geldiği söyleniyor. Diğer efsaneler, gök gürültülü yumurtaların, Jefferson Dağı ve Hood Dağı’nda yaşayan ve savaşan “gök gürültüsü ruhları” tarafından fırtınalar sırasında atıldığını öne sürüyor.

Tüm gök gürültüsü yumurtaları hayatlarına volkanik lav olarak başlar. Bu lav soğudukça malzeme gaz kabarcıklarının etrafında sıkışıp kalır. Zamanla bu gaz kabarcıkları çatlar ve gazın kaçmasına imkan tanıyarak geride içi boş bir boşluk bırakır. Silika ve volkanik külden gelen feldispat da dahil olmak üzere diğer mineraller bu boşlukta birikebilir ve gök gürültüsü yumurtasının çekirdeğini oluşturan kalsedon veya akik veya kuvars kristallerinin katı çekirdeklerinin yakınında sertleşerek birikebilir. Mineraller genellikle boşluğun merkezinden dışarı doğru büyüyerek top örütler adı verilen, yayılan yapılar oluşturur.

Jeodezler ve gök gürültüsü yumurtaları arasındaki farkla ilgili bazı karışıklıklar var. Bazıları jeotların içindeki boşluk katı olan gök gürültüsü yumurtaları olduğunu öne sürerken, bazıları gök gürültüsü yumurtalarının farklı olduğunu, bunların yalnızca lav akışıyla oluştuğunu, jeotların ise birçok farklı şekilde oluşturulabileceğini söylüyor.

Gök gürültüsü yumurtaları dünyanın her yerinde bulunabilir. ABD’de gök gürültüsü yumurtalarının en yaygın bulunduğu yer olan Oregon, gök gürültüsü yumurtalarını 1965 yılında eyalet taşı olarak bile seçtiği biliniyor.