400 aktif volkanı ile sürekli olarak alt üst olan Jüpiter’in uydusu Io, en azından Güneş Sistemi içinde benzersiz bir varlık. Ve şimdi Juno uzay aracı, Jüpiter’in bu uydusuyla ilk yakın geçişi sırasında çekilen çarpıcı görüntüleri Dünya ile paylaştı. Profesyonel ve amatör görüntü işlemcileri, ham fotoğraflarda gözden kaçabilecek ayrıntıları ortaya çıkarıyor.

Io’da bir tuhaflık olduğunu 400 yılı aşkın süredir biliyorduk. Diğer üç Galileo uydusuyla birlikte bu doğal uydunun keşfi astronomi alanını sarstı. Varlığının şoku geçtikten sonra insanlar, Jüpiter’in diğer üç büyük uydusu beyazken onun kırmızı olduğunu fark etti.

Voyager görevleri bu cismin çok özel bir yanını ortaya çıkardı: Volkanik patlamalar sürekli olarak gezegenin yüzeyini yeniden oluşturuyordu. Gaz devlerinin diğer uydularının çoğu buzla kaplı ancak Io’nun yüzeyinde çok fazla kükürt bulunuyor. Carl Sagan burayı “çürük yumurta gibi kokan ve pizza pastasına benzeyen bir dünya” olarak nitelendirmişti.

Io’nun yüzeyinin sadece 1.500 kilometre yukarısından hızla geçen Juno, yıllar boyunca incelemeleri devam eden çarpıcı görüntüler ortaya çıkardı. Juno yedi yıldır Jüpiter’in yörüngesinde dönüyor, ancak bu sürenin çoğunda odak noktası gezegenin kendisiydi. Artık dikkatler aylarına çevriliyor.

Bir yakın geçiş, yüzeyin yüksek çözünürlüklü görüntülerini almaktan daha fazlası anlamına geliyor. Io ve Europa, Jüpiter’in muazzam manyetik alanı içindeki konumları sayesinde çörek şeklindeki iyon halkalarıyla çevrili ve Juno bu alanın içinden uçtu. Toplanan veriler bilimsel açıdan önemli olmasının yanı sıra JUICE ve Europa Clipper’ın benzer geçişleri güvenli bir şekilde yapmasına hazırlanmak için de kullanılacak.

Juno, 3 Şubat’ta Io’ya bir yakın geçiş daha yapacak. Io’nun yerçekimi, Juno’nun yörünge süresini şimdiden 38 günden 35 güne düşürdü ve bir sonraki geçiş bu süreyi 33 güne indirecek. Yeni geçiş, bilim insanlarının görüntüleri karşılaştırarak Io’nun yüzeyinde kısa sürede gerçekleşen değişiklikleri aramasına imkan tanıyacak. Juno, Jüpiter’e her ikinci yaklaşmasında Io’nun yanından başka geçişler yapacak, ancak bunların hiçbiri ilk iki geçiş kadar yakın olmayacak.

Io’nun yoğun volkanik aktivitesi, Jüpiter’e olan uzaklığı ve ona eşlik eden diğer ayların çekimsel etkileri nedeniyle iç kısımlarının sürekli olarak gerilmesi ve gevşemesinden kaynaklanıyor. Yerçekimi kuyusundan daha rahat bir mesafede yer alan Europa’da bu etkiler dış kabuğun altındaki buzu eritmeye ve bir iç okyanus oluşturmaya yetecek kadar ısı yaratıyor. Daha yakında olan Io’da ise çok daha fazla ısı üreterek kayaları eritiyor ve magmanın yüzeye çıkmasına neden oluyor. Io, bu süreçte neredeyse tüm suyunu kaybetti ve bu da onu Güneş Sisteminin en yoğun ayı haline getirdi.

Io o kadar volkanik ki, gaz devleri dışında Güneş Sistemi’nde çarpma kraterleri olmayan tek dünya olduğu düşünülüyordu. Ancak henüz geçtiğimiz ay bunun muhtemelen doğru olmadığına dair kanıtlar ortaya çıktı. Bu yakın geçişlerde çekilen görüntüler amatörler ve profesyoneller tarafından incelenerek daha fazla örnek aranacak.