Son derece nadir yaşanan yeni bir gezegenin doğuşu gözlemlendi

Son derece nadir yaşanan yeni bir gezegenin doğuşu gözlemlendi

Gökbilimciler, kendi Güneş sistemimizde Jüpiter gibi gaz devlerinin nasıl oluştuğunu daha iyi anlamamıza yardımcı olabilecek bir keşfe imza attılar. Yapılan gözlemlerde şimdiye kadar son derece nadir görülen yeni bir gezegenin doğuşuna tanık olundu.

Elbette evrenin farklı yerlerinde yeni gezegenlerin oluştuğu biliniyor ancak bunların gözlemlenmesi son derece nadir. Hatta yeni gözlemle birlikte şimdiye kadar sadece üç tane gezegen doğuşu keşfedildi. Son keşif ise Avrupa Güney Gözlemevi’nin Sphere cihazından gelen verilerin analiz edilmesiyle ortaya konuldu. Verilerle desteklenen gözlemler sonucunda Dünya’nın yakınlarında (Nereden baktığınıza göre değişir) yeni bir öngezegen keşfedildi.

Henüz daha emekleme aşamasında

Yeni gezegen, astronomların birkaç yıldır gözlemlediği HD 169142 yıldızının yörüngesinde dönen bir gaz devi ve yaklaşık olarak Jüpiter’in üç katı kütleye sahip. HD 169142b olarak adlandırılan öngezegen, yıldızından 37 astronomik birim – Dünya ile güneş arasındaki mesafenin 37 katı – uzağındaki bir yörüngede dönüyor. Gaz devinin yıldızı etrafındaki bir tam turu yaklaşık 166 yıl sürüyor. HD 169142 sisteminin bize olan uzaklığı ise 371 ışıkyılı. İnsan ölçeğinde bu çok uzak gibi gelse de kozmos ölçeğinde bu sistemle aynı mahalledeyiz.

HD 169142 yıldızının etrafı sıcak, yoğun gaz ve toz diskiyle kaplı durumda. Bu sahne esasında Dünya, Mars ve diğerlerinin henüz oluşmadığı erken Güneş sistemine benziyor. Bu gaz ve toz diski zamanla yerçekimi kuvvetiyle bir gezegen halini alıyor. Keşfedilen yeni gezegen ilerleyen dönemlerinde bir uyduya da sahip olabilir. Bu arada gözlemlenen diğer iki ön gezegenin 2018’de Dünya’dan yaklaşık 369 ışıkyılı uzaklıkta keşfedilen PDS 70b ve PDS 70c olduğunu da belirtelim.

Çalışmanın ortak yazarı Iain Hammond, HD 169142 yıldızının 2015 ile 2019 yılları arasında gözlemlendiğini ve 2019’da, elde edilen görüntülerle sistemde yeni bir gezegenin oluşmaya başladığının teorileştirildiğini aktarıyor. Yeni bulgular, önceki verilerin yeniden analizinin yanı sıra daha kaliteli yeni gözlemlerin dahil edilmesiyle bu hipotezi doğruluyor. Çalışmada yer alan Valentin Christiaens ise gezegenin henüz çok genç bir aşamasına baktığımızın altını çiziyor. NASA’nın James Webb Uzay Teleskobu kullanılarak gelecekte yapılacak gözlemlerin bu tür erken gezegen oluşumu hakkında daha fazla ipucu sağlayabileceği düşünülüyor.

Sosyal Medya'da Paylaş

Yorum gönder