Ya kayboldular, ya da hiç yoktular: Dünyanın en ünlü 4 hayalet adası

Ya kayboldular, ya da hiç yoktular: Dünyanın en ünlü 4 hayalet adası

İnsanlar binlerce yıl önce, yani denize çıktıkları andan itibaren, yolda karşılaştıkları adaları ve kara kütlelerini haritalamaya başladı. Ancak yüzyıllar önce keşfedilen adaların pek çoğu okyanuslarda hiçbir iz bırakmadan kaybolmuş gibi gözüküyor.

“Hayalet adalar” olarak adlandırılan bu kara kütleleri çeşitli nedenlerle kaybolmuş veya en baştan itibaren zaten var olmamış olabilirler. Hemen aşağıda bu adalardan en meşhur 4 tanesinden, Hy-Brasil, Antillia, Bermeja ve Sandy Island’dan bahsedeceğiz.

Hy-Brasil

Hy-Brasil

En ünlü hayalet adalardan biri, İrlanda’nın batı kıyısında bulunan Hy-Brasil’dir. Brezilya ile çok benzer bir isim taşısa da, Hy-Brasil’in Atlantik Okyanusu’nda yalnız duran küçük, sisle kaplı bir kaya olduğu söyleniyor.

Ada ilk olarak 1325’te tanımlandı ve haritaya yerleştirildia Ancak sonraki haritalama çabaları adanın tam konumu konusunda anlaşamadı. Yalnızca yedi yılda bir ortaya çıkan adaya rastladığını iddia eden bazı kişiler, sisler arasında kaybolan kayaya doğru yelken açtıklarını ve karaya hiç ulaşamadıklarını anlatıyordu.

Kaptan John Nisbet‘in bir hikayesinde, sadece adayı görmekle kalmayıp, mürettebatıyla birlikte orada mahsur kaldığı anlatılıyor. Adanın bir kale içerdiğini ve çoğunlukla ıssız olduğunu anlatan kaptan, cömert bir ziyafet sırasında adanın eski tarihini anlatan “yaşlı bir beyefendi” ile tanıştığını iddia ediyor.

Sonuncusu 1497’de yola çıkarak adayı görmeden Kuzey Amerika’ya ulaşan John Cabot tarafından yönetilen yolculuk da dahil olmak üzere, 15. yüzyılın sonlarında Hy-Brasil’i bulmak için Bristol limanından ayrılan bir dizi keşif gezisi boş ellerle geri döndü. Haritalar 1865’te adayı göstermeyi durdurdu.

Hy-Brasil görüldüğüne dair iddialara ve Nisbet’in son derece eğlenceli hikayesine rağmen, pek çok kişi tarafından hiç var olmayan bir ada olarak görülüyor.

Antillia

Antillia

Yedi şehrin adası olarak da bilinen Antillia, MS birinci yüzyıldan beri Atlantik Okyanusu’nun çeşitli yerlerinde tanımlandı, ancak 1424’te ilk kez haritalarda görüldüğünde, Portekiz ve İspanya’nın batısına ve Azor takımadalarının hemen batısına yerleştirildi.

Paolo Toscanelli‘nin, adayı Azorlar’a bitişik konumunda gösteren 1474 tarihli bir haritası, Kristof Kolomb’un Hindistan’a giden batı rotası sırasında burada bir mola vermeyi planlamasına sebep oldu. Kolomb, Azor adalarına başarıyla ulaşırken, yolculuğu sırasında Antillia ile karşılaşmadı. Yolculuğuna devam ederek, bunun yerine Amerika kıyılarındaki bir takımadaya Antiller adını verdi.

Ayrıca Portekiz Kralı V. Afonso‘nun 1475 tarihli ve şövalye Fernão Teles‘e “Yedi Şehir ve [batı Atlantik Okyanusu’ndaki] diğer nüfuslu adaları” veren bir mektubunda da adadan bahsediliyor.

1492’den sonra Kuzey Atlantik daha popüler bir yelken rotası haline geldikçe, ada yeni haritalardan kaybolmaya başladı ve Antillia’nın gizemi Orta ve Kuzey Amerika ile ilişkilendirilmeye başlandı. Adanın son görünümü, 1631’de Hondius’un dünya haritasındaydı.

Bermeja

Bermeja

İlk olarak 1539’da haritalarda görünen, Meksika kıyılarındaki küçük Bermeja adası, sarımsı kırmızı bir toprağa sahip 80 kilometrekarelik bir alan olarak tanımlandı.

Ada, 16. ve 17. yüzyıllar arasındaki haritalarda yoğun bir şekilde yer alırken, 18. yüzyıldan sonra daha seyrek görünmeye başladı ve en son olarak 1921’de Meksika Cumhuriyeti Coğrafi Atlası’nda yer aldı.

16. yüzyıldan bu yana teyit edilmiş bir gözlem olmadığı için, Bermeja’nın da diğer hayalet adalar gibi hiç olmadığı varsayılabilir. Ancak Meksika kıyılarına iddia edilen yakınlığı 2009 gibi yakın bir tarihte siyasi bir karışıklığa neden oldu.

1997’de Meksika Körfezi’ndeki uluslararası su bölgeleriyle ilgili bir tartışmada ABD ve Meksika, Bermeja’nın bulunduğu düşünülen uluslararası suların Hoyos de Dona bölümünü bölmeyi planladı. Bermeja o bölgede gerçekten var olsaydı, Meksika’nın deniz sınırlarını genişletecek ve ülkeye bu bölgedeki petrol yataklarının haklarını verecekti.

Meksika hükümeti, Bermeja’nın varlığını kanıtlamak için yeni bir teşvikle, bölgeyi araştırmak için araştırma gemileri gönderdi. Ancak yapılan aramalar adayı bulamadı ve Bermeja’nın var olmadığını kabul eden anlaşma imzalandı.

Bölgede petrol arama çalışmalarının ertelenmesi nedeniyle, adanın yerini tespit çalışmaları, gecikme süresinin dolmak üzere olduğu 2009 yılında yeniden başladı. Üç resmi inceleme, herhangi bir kara kütlesi alanı bulmak amacıyla suyu taramak için ileri teknolojiler kullanarak Hoyos de Dona’nın derinliklerine tekrar daldı. İncelemeler, bir kez daha Bermeja’ya dair herhangi bir kanıt bulamadı.

Adanın yokluğu Meksika’nın 22,5 milyar varillik petrol hakkını kaybetmesine sebep oldu ve bu da adanın petrol haklarını elinde tutmak amacıyla ABD hükümeti tarafından yok edildiğine dair bir komplo teorisini ortaya çıkardı.

Sandy Island (Kumlu Ada)

Sandy Island

Bu ada, Kaptan James Cook’un Avustralya’nın doğu kıyısındaki bir “kumlu adayı” tanımladığı günlüklerinde ilk olarak 1776’da ortaya çıkıyor. Sandy Island, tam koordinatlarının ilk olarak 1876’da bir balina gemisi tarafından kaydedilmesinin ardından da, 200 yıl boyunca haritalarda görünmeye devam etti.

Adanın varlığına dair şüpheler, 20. yüzyılda adanın haritalarda “varlığı şüpheli” anlamına gelen “ED” harfleriyle etiketlenmesi ile ortaya çıkmaya başladı. Ancak, Pasifik’te yelken açanlar Sandy Island’ı gösteren pikselli alandan kaçınmaya çalışırken, ada Google Haritalar’da hala görülebiliyordu.

2000 yılında, amatör radyo meraklıları Sandy Island’ı bulmak için yola çıktılar ancak adayı bulamadılar ve bu da adanın sahte olduğuna dair düşünceleri güçlendirdi.

2012 yılında Kaptan Fred Stein ve deniz jeoloğu Maria Seton, mürettebatını sudaki engellere karşı dikkatli olmaları konusunda uyararak adanın bulunduğu alanın üzerinden geçti. Google Haritalar’da bir kara kütlesinin gösterilmesine rağmen, gemi hiçbir engel ile karşılaşmadan doğrudan “Sandy Island”ın üzerinden geçti. Bu yolculuk ile beraber, ada resmi olarak “keşfedilmemiş” olarak etiketlendi ve Google Haritalar’dan kaldırıldı.

Bu dört ada, tarih boyunca var olan yüzlerce hayalet adadan sadece birkaçı ve tarihte daha pek çok gizemli hayalet ada bulunuyor. Bu adaların pek çoğu doğal afetler, yükselen deniz seviyeleri nedeniyle kaybolmuş veya en baştan beri hiç var olmamış olabilir, ancak bu adalardan bazıları hala yeniden keşfedilmeyi bekliyor da olabilir.

Sosyal Medya'da Paylaş

Yorum gönder