Sir Elton John, bu yılki Glastonbury’de bir rekor kırdı ve 7 milyondan fazla insanın İngiltere’deki son performansını izlemek için BBC’yi canlı olarak izlemesiyle festival tarihinin en çok izlenen ana sahnesine imza attı. 76 yaşındaki şarkıcı kesinlikle tüm karakteristik şovmenliğini sergiledi. Ancak onlarca yıldır şarkıcıyı takip eden birçok kişi, kariyeri boyunca sesinin ne kadar değiştiğini fark etmiş olabilir ve bunun nedenini yaşlanma olarak görenler oldukça fazla.

Sesimiz yaşlanmadan etkilense de, seste yaşanan değişim sadece yaşlanma sürecine bağlı değildir. Yaşlanmanın vücudumuzun her yerini etkilediğini muhtemelen biliyorsunuz, ancak Sir Elton gibi profesyonel bir şarkıcı da dahil olmak üzere bir kişinin sesinin yıllar içinde oldukça farklı çıkmasının tek nedeni yaşlanma değil.

Ses telleri, sesimizin üretilmesini sağlayan şeylerdir. Havanın boğazınızdan akciğerlerinize geçmesine izin veren solunum sisteminin bir parçası olan gırtlakta bulunurlar. Hava ciğerlerden çıkıp gırtlaktan geçtiğinde, ses tellerinin titreşmesine ve ses üretmesine neden olur. Ayrıca gırtlakta ses tellerinin pozisyonunu ve gerginliğini değiştirebilen ve böylece üretilen sesi değiştirebilen yaklaşık 17 farklı kas daha bulunur.

Ergenlik öncesinde, ses tellerinin ürettiği seste çok az farklık bulunur. Ancak ergenlik döneminde hormonlar etkilerini göstermeye başlar. Bu etkiler, gırtlağın yapısını değiştirerek erkeklerde “Adem elmasını” daha belirgin hale getirir ve ses tellerinin uzunluğunu değiştirir. Ses telleri, ergenlikten sonra erkeklerde ortalama olarak 16 mm, kadınlarda ise ortalama olarak 10 mm uzunluğundadır.

Ergenlikten sonra bile hormonlar sesi etkileyebilir. Örneğin, bir kadının sesi adet döngüsünün aşamasına bağlı olarak farklı çıkabilir. En iyi ses kalitesi ovulasyon aşamasındadır. Bunun nedeni, bezlerin mukusun çoğunu bu aşamada üretmesi ve ses tellerine en iyi işlevsel yeteneklerini vermesidir. Ayrıca araştırmalar, doğum kontrol hapı alan kadınların, ovulasyon sürecinin durmasından dolayı ses kalitesinde daha az değişiklik yaşadığını gösteriyor.

Opera sanatçıları ve “lütuf günleri”

Adet öncesi dönemde ise hormonal değişiklikler ses tellerini engelleyerek daha sert hale getirir. Bu, 1960’larda opera sanatçılarına ses tellerine zarar vermemelerini sağlamak için neden “lütuf günleri” teklif edildiğini açıklayabilir. Ayrıca, kadınların ses telleri daha ince olduğu için aşırı kullanımdan zarar görme olasılıkları da daha yüksek olabilir.

Vücudun hemen hemen her yerinde olduğu gibi ses telleri de yaşlanır. Ancak bu değişiklikler herkeste fark edilmeyebilir. Yaşlandıkça gırtlaktaki mineral içeriği artmaya başlar, bu da kıkırdaktan daha sert ve kemiğe benzer hale dönüşmesine sebep olur. Bu değişiklik, özellikle erkeklerde otuzlu yaşlarınızda gerçekleşmeye başlayabilir ve ses tellerini daha az esnek hale getirir.

Diğer kaslarımız gibi, ses tellerinin hareket etmesini sağlayan kaslarımız da yaşlandıkça zayıflamaya başlar. Ses tellerini destekleyen bağlar ve dokular da elastikiyetini kaybederek daha az esnek hale gelir.

Yaşlanmanın ses tellerine etkileri

Çoğu insanda ses telleri büyük ölçüde aynı oranda yaşlanırken, birçok yaşam tarzı faktörü bunlara zarar verme riskini artırabilir ve sesinizi değiştirebilir. Örneğin sigara içmek, lokalize enflamasyona, artmış mukus üretimine neden olur, ancak aynı zamanda mukozal yüzeyleri kurutabilir. Alkolün de benzer bir etkisi vardır. Zamanla, bu faktörler ses tellerine zarar verebilir ve sesi değiştirebilir.

Diğer bir yaşam tarzı faktörü, genellikle şarkıcılarda ve öğretmenler ve fitness eğitmenleri gibi iş sırasında sesini çok kullanan diğer kişilerde görülen aşırı kullanım olabilir. Bu, sigara içmenin de neden olabileceği Reinke ödemi adı verilen nadir bir duruma yol açabilir. Reinke ödemi, ses tellerinde sıvının şişmesine neden olarak sesin perdesini değiştirir ve genellikle daha derin hale getirir.

Şiddetli Reinke ödemi vakalarında, sıvıyı boşaltmak için ameliyat gerekir. Ancak çoğu durumda, dinlenmek ve tahriş edici maddelerden (sigara ve alkol gibi) kaçınmak faydalı olacaktır. Konuşma ve dil terapisi de sesteki değişikliği ele alabilir.

Ses tellerimizde yaşa bağlı olarak meydana gelen bazı değişikliklere engel olamasak da, sürekli kullanım yoluyla ses kalitemizin ve yeteneğimizin bir kısmını koruyabiliriz. Bu koruma, çoğu durumda şarkıcıların, şarkı söylemeyenlere göre yaşa bağlı ses değişikliği neden önemli ölçüde daha az gösterdiğini açıklayabilir. Her gün yüksek sesle şarkı söylemek veya okumak, ses tellerine düşüşlerini yavaşlatmak için yeterli egzersiz sağlayabilir.

Ses tellerinize iyi bakmak da önemlidir. Yeterince su içmek ve alkol ve tütün alımını sınırlamak, sesteki yüksek gerileme ve hasar oranlarını önlemeye yardımcı olabilir.